20. Hukuk Dairesi 2018/6531 E. , 2019/1097 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ...vekilleri ile asli müdahil ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar 29/09/2005 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği taşınmazları; murisleri ... "un 31/08/1962 tarihli senetle ... i"den satın aldığını, bu taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, taşınmazları 60-70 seneden bu yana müşterek olarak zilyet ve tasarruf altında bulundurduklarını, murislerin ölümü ile de yapılan taksim ile kendilerine kaldığını iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre .../2 hisse ile adlarına tescilini talep ve dava etmişlerdir.
Asli müdahil ... Yönetimi vekili 29/09/2009 tarihli müdahale dilekçesi ile dava konusu taşınmazın bir kısmının ... sınırları içerisinde kaldığını beyanla davanın reddi ile ... sayılan kısımlarının ... niteliği ile ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. (Harç alındı)
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 02/10/2014 tarihli fen bilirkişi raporunda ... ili ... ilçesi ... mahallesi, ... mevkiindeki fen bilirkişisi raporunda 2 sıra numaralı taşınmaz olarak geçen kroki 2"de gösterilen taşınmaz hakkındaki davanın reddine, fen bilirkişisi raporunda ... sıra numaralı taşınmaz olarak geçen kroki ..."de (B) harfi ile gösterilen kısım hakkındaki davanın reddine, fen bilirkişisi raporunda ... sıra numaralı taşınmaz olarak geçen kroki ..."de (A) harfi ile gösterilen 6092,44 m2 lik kısmın davacılar adına eşit hisse ile tapuya tesciline, 02/10/2014 tarihli fen bilirkişi raporunda ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi sınırlarında bulunan fen bilirkişisi raporunda 3 sıra numaralı taşınmaz olarak geçen kroki 3"de (B) harfi ile gösterilen kısım hakkındaki davanın reddine, 02/10/2014 tarihli fen bilirkişi raporunda ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkiindeki fen bilirkişisi raporunda ... sıra numaralı taşınmaz olarak geçen kroki ..."de (B) harfi ile gösterilen kısım hakkındaki davanın reddine, fen bilirkişisi raporunda ... sıra numaralı taşınmaz olarak geçen kroki ..."de (A) harfi ile gösterilen 6757,98 m2"lik kısmın davacılar adına eşit hisse ile tapuya tesciline, 02/10/2014 tarihli fen bilirkişi raporunda ... ili ... ilçesi, ... mahallesindeki fen bilirkişisi raporunda (A), (C), (E), (G) harfleri ile gösterilen kısım hakkındaki davanın reddine, fen bilirkişisi raporunda 2 sıra numaralı taşınmaz olarak geçen kroki 2"de (A) harfi ile gösterilen 43,03 m2"lik kısmın davacılar adına eşit hisse ile tapuya tesciline, fen bilirkişisi raporunda 5 sıra numaralı taşınmaz olarak geçen kroki 5"de (F) harfi ile gösterilen 1022,15 m2"lik kısmın davacılar adına eşit hisse ile tapuya tesciline, 06/05/2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi içindeki O7, O8 harfleri ile gösterilen yerler dışında kalan 1479,87 m2 ve (D) harfi içindeki O5 ve O6 harfleri ile gösterilen yerler dışında kalan 5301,73 m2 lik kısımların davacılar adına eşit hisse ile tapuya tesciline,
Asli müdahilin davasının kısmen kabulü ile fen bilirkişisinin 06/05/2015 tarihli rapor ve krokisinde;
- (A) harfi ile gösterilen kısım içindeki O1 ve O2 harfleri ile gösterilen 1200 m2"lik kısmın,
- (B) harfi ile gösterilen kısım içindeki O7 ve O8 harfleri ile gösterilen 200 m2"lik kısmın,
- (C) harfi ile gösterilen kısım içindeki O3 ve O4 harfleri ile gösterilen 260 m2"lik kısmın,
- (D) harfi ile gösterilen kısım içindeki O5 ve O6 harfleri ile gösterilen 421 m2"lik kısmın,
... niteliği ile ... adına tapuya tesciline, diğer kısımlar yönünden talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ...vekilleri ile asli müdahil ... Yönetimi vekili tarafindan esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescil ile istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... ilçesinde tespit ve dava tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmamaktadır. ... Kasabasında ise 3402 sayılı Kanunun .... maddesine göre 08.11.2004 tarihinde yapılmış sonuçları ilan edilerek kesinleşmiştir.
Taşınmazın bulunduğu ... ilçesinde genel arazi kadastrosu işlemi 766 sayılı Kanuna göre 1970 yılında yapılmış ve sonuçları ilan edilerek kesinleşmiştir.
Mahkemece, temyize konu taşınmazlar yönünden yapılan değerlendirmede "davacılar murisi tarafından 1962 yılında harici satış senedi ile satın alındığı ve imar ihyasına başlandığı, öldüğü 1973 tarihi itibariyle imar ihyasının tamamlandığı, aynı yıl yapılan taksimle davacılara intikal ettiği, o tarihten itibaren de davacılar tarafından kullanıldığı, ... ilçesindeki kadastro tespit çalışmalarının kesinleştiği 1970 yılı itibariyle taşlık kayalık olarak tescil harici bırakılmış ise de bu nitelikte olmadığı, imar ihyasının tamamlandığı 1973 tarihinden itibaren dava tarihine kadar nizasız fasılasız zilyet olarak davacılar tarafından 20 yıl üzerinde kullanıldığı, yaptırılan zilyetlik araştırmasından taşınmazların kuru tarım arazisi olmasına göre engel halin bulunmadığı, taşınmazların bulunduğu yerde ve gazete ile gerekli ilanların usulüne uygun yapıldığı, bu şekilde TMK 713. maddesi ve Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddesindeki şartların davacılar lehine gerçekleştiği" belirlenerek kısmen kabul kararı verildiği belirtilmiş ise de temyize konu çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak ziraat bilirkişi ve fen bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporları yeterli ve denetime elverişli olmadığı gibi tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur.
Ayrıca, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar planı içinde kalıp kalmadığı, imar planının kesinleşme tarihi, idarece ecrimisil tutanağı düzenlenip düzenlenmediği, taşınmazın kamuya tahsis edilip edilmediği araştırılmamıştır.
Bu nedenle; öncelikle mahkemece davadan 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları, bu hava fotoğraflarından yararlanılarak üretilen memleket haritaları ve varsa amenajman planı ve fotogrametri yöntemiyle kadastro çalışmalarına altlık olarak düzenlenen kadastro paftası ile çekişmeli taşınmaza komşu bulunan parsellerin kadastro tespit tutanakları, tapu kayıtları ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, halen Tarım ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir fen elemanı ve ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi aracılığıyla mahallinde yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmalı, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğünün ve fotogrametri yöntemiyle düzenlenen .../5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı yönünde krokili rapor alınmalı, bu araştırmalar sonucu bilirkişiler tarafından taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, ziraat bilirkişiden kültür arazisi olup olmadığı yönünden rapor alınmalı, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddi olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağı gözetilmeli (HGK 30/03/1994 gün ve 1993/8 - 939 - 1994/176 sayılı kararı), komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları ile mahalli bilirkişiler taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dava tarihine kadar davacı kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı ile eklemeli zilyetler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden senetsiz belgesiz araştırması yapılıp, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği 40/100 dönüm sınırlamasının aşılıp aşılmadığı saptanmalı, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınarak infaza elverişli tescil hükmü kurulmamış olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ...vekilleri ile asli müdahil ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 18/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.