17. Hukuk Dairesi 2009/7837 E. , 2010/3033 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı ... plakalı aracın, trafik kazası sonucu hasarlandığını belirterek, davalı ile acentesi arasındaki anlaşmazlık nedeniyle hasar tutarının ödenmemesi üzerine hasar tazminatının tahsili için davalı aleyhine yaptıkları icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı sigortalının kasko sigortasının prim peşinatı ile prim taksitlerinin hiçbirini ödememesi nedeniyle sigorta poliçesinin başından beri iptale alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ... İcra Müdürlüğünün 2007/9456 esas sayılı icra dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 14.239,93 TL. üzerinden asıl olacak olan 13.619,39 TL."sine takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan miktarın % 40"ı oranında icra inkar tazminatı tutarı olan 5.695,97 TL"nin davalıdan tahsiline hükmolunmuş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir
2.Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kasko sigortasının, bir meblağ sigortası olmayıp, gerçek zararı karşılamaya yönelik bir sigorta türü olduğu dikkate alındığında, tazminatının da önce-
den belirlenebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşımadığı kuşkusuzdur. İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için borçlunun itiraz ettiği alacağın likid bir alacak olması gerekir. O halde, somut olayda icra takibine konu alacak yargılama sonucu belirleneceğinden likid kabul edilemez. Mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendinin “Hükmolunan miktarın % 40"ı oranındaki icra inkar tazminatı tutarı olan 5.695,97 YTL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine”biçimindeki 2.fıkrasının hükümden çıkartılmasına, yerine “Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine“ ibaresinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 616,16 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 1.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.