1. Hukuk Dairesi 2012/14126 E. , 2013/2295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı,kayden paydaşı olduğu 1194 ada 69 sayılı parseldeki payının, ilaçlarını almak ve vergisini yatırmak bahanesiyle bir takım evraklar imzalattırılarak ;bakıma muhtaç ve yaşlı olmasından da yararlanan davalı ..."nin hileli işlemleri sonunda temlikinin sağlandığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının aynı hukuksal nedene dayalı olarak.... Hukuk Mahkemesi"nde açtığı 2002/606 Esas sayılı davanın reddedilerek kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,.... Mahkemesi"nin 2002/606-2006/325 sayılı kararının eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, hile (aldatma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup; mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; maddi anlamda kesin hüküm, yargısal (kazai) kararlara tanınan yasal gerçeklik (hakikat) vasfıdır.Bu vasıf yargısal (kazai) kararların gerçeğe (hakikata) uygun olarak verildiğinin kabul edilmesini zorunlu kılar.Kesin hüküm kuralı, haklı ve adil kararların korunması yanında, kişiler arasındaki çekişmelerin sonsuza dek davam etmesini önlemek, toplumun istikrar ve düzenini sağlamak, hukukun ve yargının güvenirliğini korumak amacıylada kabul edilmiştir. Bütün yasal yollar kapandıktan ve verilen hüküm kesinleştikten sonra, aynı davanın tekrar yargı önüne getirilmesi, toplumda sonu gelmeyen çekişmelere, huzursuzluklara, istikrarsızlıklara, kazanılmış hakların her zaman ortadan kaldırılabileceği endişesine neden olur. Çelişkili kararların çıkmasına sebebiyet verir. Bu itibarla, tarafları, mevzuu ve sebebi aynı olan Devletin iştiraki, hakimin tarafsız araştırması ve iradesi ile kurulan, tüm yasal yollardan geçmek suretiyle; diğer bir anlatımla şekli yönüyle de kesinleşen önceki hükmün korunmasında kamunun büyük yararı bulunmaktadır.
Hukukumuzda kamu düzeninden sayılan ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 303.maddesinde düzenlenen kesin hüküm tarafların anlaşmaları ile ortadan kaldırılamadığı gibi, mahkemece kendiliğinden (resen) gözönünde tutulur. Düzenlediği hak ve çıkar ilişkileri yönünden yasal gerçeklik (hakikat) sayıldığından taraflarını bağlar.
Somut olaya gelince.....Hukuk Mahkemesi"nde önceden açılmış ve kesinleşmiş 2002/606-2006/325 sayılı tapu iptali ve tescil; olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin dava; sahtecilik hukuksal nedenine dayalı olup; eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
./..
-2-
Ne var ki; çekişme konusu taşınmazdaki pay temliki, vekil marifetiyle, 27.07.1999 tarihinde gerçekleştirilmiş;davacı ..., ...... görülen önceki davayı, 12.07.2002 tarihinde açmış; eldeki davada ise; hile hukuksal nedenine dayanmış olup; davacının, ilk davayı açtığı 12.07.2002 tarihinde hileli (aldatma) işlemle gerçekleştiğini iddia ettiği satışa muttali olduğu açıktır.
O halde , TBK"nun 39.(BK.31) maddesi uyarınca, hileli işlemin öğrenildiği (12.07.2002) tarihten itibaren bir yıl içinde dava açılmadığından eldeki davada, hak düşürücü süreden davanın reddi gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, davanın açıklanan gerekçeyle reddedilmiş olması sonucu itibariyle doğrudur.
Davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle, hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.15.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.....