14. Hukuk Dairesi 2015/4973 E. , 2015/4755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.07.2011 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı, davalı ve fer"i müdahiller tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, suya elatmanın önlenmesi isteğine ilşkindir.
Davalı, eskiden beri dava konusu "..." suyunun 11 gün aşağı mahalle, 2 gün yukarı mahalle tarafından kullanıldığını, çeşmenin kurumasına sebep olan kuyunun da aynı şekilde 11 gün aşağı mahalle, 1 gün yukarı mahalle tarafından kullanılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüyle 15 günlük zaman dilimi içerisinde 8,5 gün aşağı mahalle, müteakip 6,5 gün yukarı mahalle tarafından kullanılmasına karar verilmiştir.
Hükmü davacı, davalı ve fer"i müdahiller ..., ... ve ... temyiz etmişlerdir.
Fer"i müdahiller ..., ... ve ... vekili 31.01.2014 havale tarihli dilekçe ile hükmü temyiz etmiş, mahkemece 03.02.2013 tarihli ek karar ile HMK"nın 66 ve devamı maddeleri uyarınca, yanında katıldığı tarafla birlikte hareket etmek mecburiyetinde bulunan fer"i müdahillerin kararı tek başına temyiz etme hakları bulunmadığı gerekçesiyle temyiz taleplerinin reddine karar verilmiş ise de ..., ... ve ... harç yatırarak usulüne uygun şekilde davaya müdahale ettikleri müstakil hak talebinde bulunduklarından fer"i müdahil değil, asli müdahil oldukları anlaşılmıştır. Bu durumda fer"i müdahil olarak nitelendirilen ..., ... ve ..."in temyiz taleplerinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verilip işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
TMK"nın 761. maddesi; "Evi, arazisi veya işletmesi için gerekli sudan yoksun olup, bunu aşırı zahmet ve gidere katlanmaksızın başka yoldan sağlayamayan taşınmaz maliki, komşusundan, onun ihtiyacından fazla olan suyu tam bir bedel karşılığında almasını sağlayacak bir irtifak kurulmasını isteyebilir. Zorunlu su irtifakının kurulmasında öncelikle kaynak sahibinin menfaati gözetilir…" şeklindedir.
Zorunlu su mecra irtifakı kurulmasına ilişkin istemlerde; isteği öne süren kişinin zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ihtiyacı olup olmadığının saptanması, taşınmazının bu ihtiyacını karşılama olanağı olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması, su ihtiyacı varsa bunu kendisinin aşırı zahmet ve gidere katlanarak başka yoldan sağlayıp sağlamayacağının araştırılması, bütün bunların yanında da zorunlu su irtifakı kurulacak kaynak sahibinin menfaatinin gözetilip gözetilmediği hususları üzerinde durulması gerekmektedir. O yüzden bu tür davalarda zorunlu su irtifakı kurulacak güzergâhtaki bütün taşınmaz malikleri ile kaynak sahibi davada taraf olarak yer almalıdır. Çünkü bu tür irtifakın da kesintisizlik ilkesine göre tesisi gerekir. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği de belirlenerek kararda gösterilmelidir.
Diğer taraftan, irtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir.
Bu tür davaların niteliği gereği de, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Bu genel açıklamalardan sonra yukarıda değinilen ilkelere göre her bir taraf bakımından ayrı ayrı inceleme ve araştırma yapılarak su rejiminin kurulması gerekirken yazılı şekilde ""aşağı mahalle-yukarı mahalle" şeklinde nitelendirmeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asli müdahiller ..., ... ve ... vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.02.2013 tarihli 2011/163 Esas, 2013/70 sayılı ek Kararının KALDIRILMASINA, davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlar iadesine, 28.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.