18. Hukuk Dairesi 2015/5656 E. , 2016/991 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... vd. aralarındaki taşınmazların kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin tahsili davasına dair Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.04.2013 günlü ve 2012/200-2013/158 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 22.12.2014 günlü ve 2014/19775-18646 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesi"nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması yönünde getirilen yasal düzenlemeye göre mahkemece nispi harca ve davacı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi nedeniyle Yargıtay ilamında bu hususta yapılan bozmanın yerinde olmadığı, ve yine mahkemece davaya konu 3288 ada 64 parsel sayılı taşınmazın fiilen el atılan G, E, A, C, D, B ve F harfli kısımları ile henüz el atılmamış olsa bile P1, P2, P3, P4 ve Z harfli diğer bölümlerinin fiilen el atılan kısımlarla bağlantılı olarak kamuya özgülenen yerlerden olduğundan ve davaya konu 3288 ada 67 parsel sayılı taşınmazında fiilen el atılan D, F, E ve G harfli kısımları ile henüz el atılmamış olsa dahi P1, P2, P3, Y1, Y2, Y3 ve Y4 harfli diğer bölümlerinin fiilen el atılan kısımlarla bağlantılı olarak kamuya özgülenen yerlerden olduğundan, bir proje dahilinde düzenlenen söz konusu 64 parseldeki P1, P2, P3, P4, ve Z harfleri ile 67 parseldeki P1, P2, P3, Y1, Y2, Y3 ve Y4 harfleri ile gösterilen park ve yolun da proje bütünlüğü ilkesinden hareketle bedeline hükmedilmiş olması doğru olduğu halde, bu yöndeki kararın Dairemizce kısmen bozmaya konu edilmesinin yerinde olmadığı, ancak kararın aşağıda açıklanan nedenlerle bozulması gerektiği anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulüne, Dairemizin 22.12.2014 gün ve 2014/19775 E-2014/18646 K sayılı bozma kararının (1) numaralı bendindeki bozmanın kaldırılarak yerine "1-Dava konusu 3288 ada 64 parsel sayılı taşınmazın fiilen el atılmayan, fen bilirkişi raporunda 1725 m²"lik bölümü ile davaya konu 3288 ada 67 parsel sayılı taşınmazın fiilen el atılmayan, fen bilirkişi raporunda 3366,76 m²"lik bölümü yönünden yapılan incelemede; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda (M1) harfi ile gösterilen 64 parseldeki 1725 m²"lik yer ve (S) harfi ile gösterilen 67 parseldeki 3366,76 m²"lik yerin belediye imar
planında ortaokul alanı olarak ayrıldığı ve il özel idaresinin sorumluluk alanında olduğu, ancak fiilen el atılmadığı, idare tarafından 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 7 ve 8. maddeleri uyarınca düzenlenen 1/1000 ölçekli imar uygulama planına göre kamu hizmetine tahsis edilmesi nedeniyle kullanım hakkının kısıtlanmasının söz konusu olduğu ve bu kısımların bedeline bu sebeple hükmedildiği belirtilmiştir. Ancak, taşınmazların imar planında yol ve park olarak ayrılan ve her ne kadar imar planına kısmen uygun şekilde fiili el atmanın başlamasıyla taşınmaza yol ve park olarak fiilen ve hukuken el atan belediye yönünden proje bütünlüğü söz konusu ise de, imar planına göre sorumlu olan açısından husumetin tek bir idareye ait olmadığı anlaşıldığından planda ortakokul alanı olarak ayrılan bölümler yönünden dosya kapsamında proje bütünlüğünden de söz edilemeyeceği dikkate alınarak;
Uygulama ve öğretide kamu idarelerinin, kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında tek yanlı irade açıklamalarıyla kamu hukuku esaslarına dayanılarak ilgililerin hukuki durumlarını etkileyecek şekilde yaptıkları işlemlerin idari işlem, görev ve yetki alanlarına giren konularda hukuka uygun olarak yaptığı fiiler ile bu görevleriyle ilgili hareketsiz kalmaları idari eylem olarak tanımlanmaktadır. Somut olayda idarenin icra yetkisini hukuka aykırı olarak kullanması olarak nitelendirilebilecek fiili el atma durumu söz konusu olmadığına göre, 3194 sayılı İmar Kanunu"nun ilgili maddeleri uyarınca tek yanlı idari işlemle düzenlenen imar planları ve bu planlara dayanılarak yapılan işlemlerin idari nitelik taşıdığı söz konusu imar planlarının zamanında uygulamaya geçirilmemesi durumu da idari eylem olarak kabul edilmektedir.
Yukarıda açıklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak açılan davalarda, görev itirazında bulunulması ve olumlu görev uyuşmazlığı çıkması üzerine durum Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından değerlendirilmiş ve 09.04.2012 gün 2011/238E.-2012/63K. ve 2012/41 E- 2012/77 K. sayılı kararlarında fiili el atmanın bulunmadığı durumlarda idari yargı yerinin görevli bulunduğuna oybirliği ile karar verilmiştir.
Ayrıca 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesi 10. fıkrasında da “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 03/05/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Bu nedenle; fiilen el atılmayan fen bilirkişi raporunda (Mı) ve (S) harfleri ile gösterilen 1725 m²"lik ve 3366,76 m²"lik taşınmaz bölümleri yönünden davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazların, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı Îdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca bu kısımlara yönelik davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması," şeklinde bozma bendi
yazılmasına, yine bozma ilamının (2) numaralı bendindeki bozmanın kaldırılarak yerine "2-Dava konusu 3288 ada 64 parsel sayılı taşınmazda P1, P2 ve P3 ile gösterilen yerlerden A, C ve D alanlarının yol olarak terkininden sonra kalan kısımlarının tapu kayıtlarının davacının hissesi oranında iptali ile davalı Melikgazi Belediyesi adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, bu kısımlardaki payların tamamının iptali ile ... adına tesciline hükmedilmesi," şeklinde bozma bendi yazılmasına, bozmanın (3) numaralı bendi ile diğer kısımlarının aynen muhafazasına, karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.