Hukuk Genel Kurulu 2018/380 E. , 2021/1045 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
1.Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Adana 2. İş Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı kısmen uyma, kısmen direnme kararı verilmiştir.
2. Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; alacaklarının ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine açtığı dava sonucunda Adana 2. İş Mahkemesinin 17.02.2009 tarihli ve 2017/247 E., 2009/100 K. sayılı kararı ile 06.02.2009 tarihli ek bilirkişi raporu kapsamında müvekkilinin talep edebileceği alacakların miktarının belirlendiğini ancak taleple bağlı kalınarak dava dilekçesinde talep edilen işçilik alacaklarının hüküm altına alındığını, müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı tutulduğundan eldeki dava ile 06.02.2009 tarihli ek bilirkişi raporunda hesaplanan ve asıl dava ile hüküm altına alınmayan bakiye kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin, ilave tediye, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, asıl davada ıslah talebinde bulunması gerekirken ek dava açan davacının kötü niyetli olduğunu, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
6. Adana 2. İş Mahkemesinin 29.07.2009 tarihli ve 2009/238 E., 2009/579 K. sayılı kararı ile; Adana 2. İş Mahkemesinin 17.02.2009 tarihli ve 2017/247 E., 2009/100 K. sayılı kararında; 06.02.2009 tarihli ek bilirkişi raporuyla davacının talep edebileceği alacak miktarlarının belirlendiği ancak davacının talebiyle bağlı kalınarak diğer işçilik alacaklarının yanı sıra 100,00TL ilave tediye alacağının hüküm altına alındığı, bu kararın henüz kesinleşmediği, eldeki davanın ek dava niteliğinde olduğu ve davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu bakiye alacaklara hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Adana 2. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 14.02.2012 tarihli ve 2009/37467 E., 2012/3772 K. sayılı kararı ile; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, “…2- Davacının davalı ... işçisi olmadığı ve davalıdan temizlik işini alan alt işverenler işçisi olarak çalıştığı uyuşmazlık dışıdır. Dava dilekçesinde davalının asıl işveren sıfatını taşıdığı açıklanmış olup, mahkemece de kısmi davada yapılan yargılama sonunda davalının 4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesi kapsamına asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Bu durumda davacı işçi 6772 sayılı Yasada sözü edilen kurum ve kuruluşlardan birinde çalışmadığından ilave tediye alacağına hak kazanması söz konusu olmaz. Davalı ... işveren olmayıp, 4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesi gereği işçiye karşı sorumluluk üstlenmiştir. Davacının gerçek işvereni, ihbar olunan alt işverenler olup, kamu kurumundan iş almış olsa da 6772 sayılı Yasanın 1. maddesindeki koşulları taşımayan alt işverenin ilave tediye ödeme yükümü bulunmamaktadır. Davalı işveren hakkında davacının açmış olduğu kısmi davada da Dairemizce bozma kararı verilmiş ve ilave tediye hakkının doğmadığı belirtilmiştir. Asıl işverenin işçilik alacaklarından sorumluluğu alt işverenin sorumluluğunu aşamayacağından, ilave tediye alacağı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde isteğin kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı :
9. Adana 2. İş Mahkemesinin 10.05.2016 tarihli ve 2012/294 E., 2016/213 K. sayılı kararı ile; eldeki davanın ek dava niteliğinde olduğu, asıl dava ile davacının 01.05.2006 tarihinden önceki çalışma dönemi bakımından ilave tediye alacağına hak kazandığının kesinleştiği, bu nedenle davacının 01.05.2006 tarihinden öncesine ilişkin ilave tediye alacağı için Yargıtay bozma ilamına direnilmesine, 01.05.2006 tarihinden sonraki ilave tediye ücreti alacağı için Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, mahkeme ve Özel Daire tarafından eldeki ek dava yönünden bağlayıcı olduğu kabul edilen asıl dava ile davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı hususunun belirlenip belirlenemediği; buradan varılacak sonuca göre davalı Belediyenin ilave tediye ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
12. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında direnme adı altında verilen kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Taraf vekillerinin direnme kararına karşı temyiz talepleri yönünden yapılan incelemede;
13. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
14. Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukukî olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.
15. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
16. Somut olayda, Özel Daire bozma kararından sonra mahkemece, davacının davalı işveren aleyhine aynı taleple kısmi dava niteliğinde açtığı asıl davada Adana 2. İş Mahkemesinin 17.02.2009 tarihli ve 2007/247 E., 2009/100 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 13.06.2011 tarihli ve 2009/17395 E., 2011/17396 K. sayılı kararı ile davanın sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra ilave tediye alacağı talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, Adana 2. İş Mahkemesinin 14.03.2013 tarihli ve 2011/708 E., 2013/86 K. sayılı kararı ile davalı ve dava dışı alt işverenler arasında 01.05.2006 tarihinden önce düzenlenen hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğuna dair verilen mahkeme kararlarının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, bu nedenle davacının 01.05.2006 tarihinden öncesine ilişkin çalışma dönemi bakımından ilave tediye alacağına hak kazandığı, bilirkişi raporunda 970,00TL ilave tediye ücret alacağı hesaplanmakla birlikte taleple bağlı kalınarak alacağın hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle bozma kararına direnilerek davanın kısmen kabulü ile 100,00TL ilave tediye ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verildiği, bu kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca davacının talep edebileceği ilave tediye alacağının direnme kararının verildiği tarih itibariyle temyiz (kesinlik) sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verildiği belirtildikten sonra eldeki ek dava ile ilk kararın 29.07.2009 tarihinde verilmesi sonrasında asıl dava ile davacının 01.05.2006 tarihinden öncesi için ilave tediye ücretine hak kazandığının kesinleştiği anlaşıldığından 01.05.2006 tarihinden önceki çalışma dönemine ilişkin ilave tediye alacağına hak kazandığı, 01.05.2006 tarihinden önceki çalışma dönemine ilişkin ilave tediye alacağı bakımından bozma kararın yerinde olmadığı gerekçesiyle direnme adı altında yeni bir karar verilmiştir.
17. Açıklanan bu maddi ve hukukî olgulara göre, mahkemece Özel Daire bozma kararı sonrası yapılan araştırma, inceleme ve toplanan yeni delile dayanılarak ve Özel Daire denetiminden geçmeksizin yeni gerekçe ile direnme adı altında yeni bir karar verilmiştir.
18. Şu hâlde "direnme" olarak verilen kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma kararı sonrası elde edilen yeni delil ve olgulara dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
19. Hâl böyle olunca, verilen bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
20. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
B. Öte yandan Özel Dairece davacının ilave tediye alacağının reddi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmesi sonrası mahkemece, 01.05.2006 tarihinden sonraki ilave tediye ücreti alacağı için Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar vermek suretiyle yapılan yargılama sonucu yeni bir karar verilmiştir. Bu durumda bozma kararına uyularak oluşturulan hüküm Özel Dairesince incelenmediğinden, bu hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Taraf vekillerinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, (IV- A),
2- Taraf vekillerinin mahkemece bozma ilamına uyularak verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE (IV-B),
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.09.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.