Esas No: 2020/6792
Karar No: 2022/1494
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6792 Esas 2022/1494 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirketin 2015 yılı genel kurul toplantısında alınan kararları hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının usulüne uygun muhalefet şerhi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesi de aynı gerekçelerle yapılan itirazları reddetmiş ve kararın doğru olduğuna hükmetmiştir. Temyiz edilen karar ise onanmıştır.
Kanun maddeleri:
- HMK'nın 353/b-1 maddesi: İstinaf başvurusunun esastan reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğu durumlarda uygulanması gereken hüküm.
- HMK'nın 370/1. maddesi: Temyiz edilen kararın incelenmesi ve sonucuna göre onaylanması veya bozulması gerektiği hükmü.
- HMK'nın 372. maddesi: Kararın kesinleşmesi ve işlem yapılması için dava dosyasının ilgili mahkemeye gönderilmesi gerektiği hükmü.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 26.04.2019 tarih ve 2016/427 E- 2019/179 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.07.2020 tarih ve 2019/1648 E- 2020/822 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin toplam sermayesine göre % 15 pay sahibi olduğunu, davalı şirketin 30.03.2016 tarihinde yapılan 2015 yılına ait olağan genel kurul toplantısı gündeminin 2. maddesinde yer alan imtiyazlı pay oluşturulması için şirket esas sözleşmesinde değişiklik yapılmasına ilişkin önergenin çoğunluk oyları ile reddine karar verildiğini, 4. maddenin yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması ve görüşülmesine ilişkin olduğunu, 6. maddesinin yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olduğunu, 5. maddesinin 2015 yılına ait bilanço ve gelir tablosu hesaplarının okunması, görüşülmesi ve tasdikine, 7. maddesinin 2015 yılı kârı hakkında karar verilmesine ilişkin olduğunu, kararların kanuna, şirket anasözleşmesine, objektif iyiniyet kurallarına, hukuka ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle iptali gerektiğini ileri sürerek anılan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının oylama sonrası tutanağa geçirilmiş muhalefet şerhinin olmadığını, davacının şirketin tasfiyesi isteminde başarılı olamaması nedeniyle kötüniyetle şirketi çalışamaz hale getirmek istediğini, azınlık hissedar olarak çoğunluğu yönetmek istediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iptalini istediği genel kurul kararlarına karşı usulüne uygun muhalefet şerhinin bulunmadığı, oylama öncesi muhalefetin kabul edilemeyeceği, iptal davasının ancak karara muhalif kalıp bu keyfiyeti tutanağa geçirten ortak tarafından açılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının iptalini istediği genel kurul toplantısına temsilcisi aracılığı ile katıldığı, iptalini istediği kararlar ile ilgili gündem maddeleri görüşüldüğü sırada gündemin görüşülmesine karşı çıktığı ve karşı çıkma nedenlerini gerekçeleri ile yazılı olarak bildirdiği, iptali istenen genel kurul kararlarının davacı temsilcisinin red oyu ile oyçokluğu ile alındığı, karardan sonra kararlara muhalefetine ilişkin tutanakta herhangi bir şerhin yer almadığı, bu hali ile davacının oylama öncesi yapılan görüşme sırasında önerilere karşı olduğunu belirtmesinin ve red oyu kullanmasının alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımayacağı, davacının iptali istenilen genel kurul kararları yönünden usulüne uygun biçimde muhalefet şerhinin bulunmadığı, davacı vekili, kararların açıkça yasanın emredici kurallarına aykırı olması nedeniyle muhalefet şerhinin aranmaması gerektiğini ileri sürmüş ise de, iptali istenen genel kurul kararlarının imtiyazlı pay oluşturulması için şirket esas sözleşmesinde değişiklik yapılmasına ilişkin önergenin reddine ilişkin karar ile yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması, görüşülmesi, yönetim kurulu üyelerinin ibrası, 2015 yılına ait bilanço ve gelir tablosu hesaplarının okunması, görüşülmesi ve tasdiki ile 2015 yılı kârı hakkında karar verilmesine ilişkin olduğu, bu kararlar koşullarının bulunması halinde iptal edilebilir kararlardan olduğundan davacının yasada belirtilen şekilde muhalefetinin bulunması gerektiği, mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.