Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 89/1, 89/2-b, 22/3, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Taksirle yaralama suçundan kurulan hükümde, TCK"nın 61/2. maddesine aykırı olarak, 5237 sayılı TCK"nın 22/3. maddesinin aynı Kanunun 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezadan sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, sonuç cezaya etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Taksirle yaralama suçundan yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA;
Olay gecesi sanığın sevk ve idaresindeki otomobille, bölünmüş çift şeritli yolda seyirle ışıklı dönel kavşağa geldiğinde, kendisine hitaben orta adada kırmızı fasılalı ışık yandığı halde sola dönmek istediği sırada, aracının sağ arka kapısı ile, kavşağa sağından giren ve kendisine hitaben sarı fasılalı ışık yanan temyize gelmeyen sanık ... idaresindeki otomobilin ön tamponunun çarpışması sonucu meydana gelen olay akabinde saat 02.25 te düzenlenen adli raporda; sanığın alkolmetreyi üflemeyip kanda etanol bakılmasını istemediğinin, ağzından alkol kokusu geldiğinin, genel hal ve hareketleri ile kendisini idare edemeyecek ve araç kullanamayacak düzeyde alkollü olduğunun tespit edilmesi; yine olay akabinde düzenlenen kolluk tutanaklarında; sanığın görünüm itibariyle aşırı derecede alkollü olup görevlilere ifade verebilecek durumda olmadığının belirtilmesi karşısında, bilinçli taksir koşullarının oluştuğu olay ile ilgili yapılan yargılama sonucu sanığın taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından mahkumiyetine karar verildiği, sanığın olay anındaki alkol durumu itibariyle atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike, taksirle yaralama suçunun zarar suçu olduğu, bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanık hakkında taksirle yaralama suçundan mahkumiyet kararı verildiği, buna göre trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hüküm bölümü tümüyle çıkartılarak yerine "sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına" ilişkin bendin ilave edilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 06.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.