14. Hukuk Dairesi 2015/3126 E. , 2015/4750 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davacılar vekili ile müdahale talebinde bulunan vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.04.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av. ... ile karşı taraftan temyiz eden bir kısım davacılar vekili Av. ... ile müdahale talebinde bulunan vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacılar vekili, müvekkili şirketin Çubuklu Mahallesi 781 ada 4 sayılı parselde faaliyet gösteren "Medistate Kavacık Hastanesinin" işletmecisi, diğer davacıların da şirketin hissedarları olduğunu, 256/400 hisseye tekabül eden otuzüç adet bağımsız bölümün belediyenin mülkiyetinde olduğunu ve belediyeye kira ödediğini, belediyenin mülkiyetinde bulunan kısmın ihale yolu ile satılacağının ilan edildiğini, 15.09.2011 tarihli "Ortak Gayrimenkul alım Protokolü ve Karşılıklı Taahhütname" isimli sözleşme ile davalı ..."nun ihaleye katılmasına müvekkillerinin ve davalıların birlikte karar verdiklerini, sözleşme gereğince davalıların satın aldıkları gayrimenkulün 3/4 mülkiyetini uhdesinde tutarak gayrimenkulün 1/4 mülkiyetini doktorlar grubundan her bir doktora hissedara yatırdığı bedel ile orantılı olarak devir etmeyi kabul ettiği ve davacılar tarafından 5.200.000 TL ödeme yapıldığı halde devir borcunu yerine getirmediğini belirterek davalı ... adına kayıtlı
781 ada 4 sayılı parselde 1-8 ve 10-33 bağımsız bölüm sayılı taşınmazların 1/4"ünün tescilinin iptali ile davacılar adına tesciline, kabul edilmediği takdirde belirsiz alacak niteliğinde olmak üzere şimdilik 500.000,00 TL"nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davalı ..."nun davacılara karşı hiçbir taahhütte bulunmadığını ve protokolde imzasının bulunmadığını, kendi nam ve hesabına ihaleye girerek taşınmazları iktisap ettiğini dekontların açıklama içermediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalı ... adına 1/4 oranındaki hissenin 781 ada 4 sayılı parselde 1-8; 10-33 sayılı bağımsız bölümlerde toplam 256/400 oranında hissenin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, geri kalan 3/4 oranındaki hissenin davalı ... üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, tavzih kararı ile 781 ada 4 parsel sayılı taşınmazda toplamda 256/400 oranında hisse sahibi davalı ... adına kayıtlı 1/4 hissenin ( 781 ada 4 sayılı parselde 1-8; 10-33 sayılı bağımsız bölümlerde) tapu kaydının iptali ile her bir bağımsız bölümde iptal edilen 1/4 tapu kaydının davacılar %12,89 oranında ...., %1,95 oranında ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geri kalan 3/4 oranındaki hissenin davalı ... üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davacılar vekili, müdahale talebinde bulunan vekili ile davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalılar vekili ile müdahale talebinde bulunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nın 305. maddesinin birinci fıkrasına göre tavzih, hükmün yeterince açıklık taşımaması, infazında tereddüt doğurması veya birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde olanaklıdır. İkinci fıkraya göre de tavzih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Temyiz yoluyla incelenmesi mümkün olan bir husus yeniden yargılama yapılarak tavzih adı altında düzeltilemez.
Somut olaya gelince; mahkemece hüküm sonucunda dava konusu bağımsız bölümlerde iptal edilen payların davacılar adına ne şekilde tescil edileceği hususu açıklanmamış, 02.05.2014 tarihli tavzih kararında ise iptaline karar verilen 1/4 hisselerin davacılar adına hangi oranlarda tescil edileceği gösterilmiş ve bu kararda da davacı ..."ün payının hatalı yazıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmazdaki bağımsız bölümlerde iptaline karar verilen payların davacılar adına hangi oranlarda tescil edileceği açık ve infaza elverişli şekilde yeniden belirlenmelidir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün ve tavzih kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekili ile müdahale talebinde bulunan vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ve tavzih kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde bir kısım davacılara iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren bir kısım davacılara verilmesine, 28.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.