18. Ceza Dairesi 2015/8221 E. , 2016/1826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : ..., ..., ...
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Sanığa yükletilen tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ..."un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Sanığa yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Temel cezanın doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi uyarınca belirlenmediği,
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanığa yükletilen ve seçimlik ceza içeren hakaret suçunda temel ceza olarak hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek TCK"nın 50/2 ve 58/3. maddelerine aykırı davranıldığı,
Hakaret eylemlerinin aleni yerlerden olan hastane acil servisinde ve karakol koridorunda gerçekleştirilmiş olması nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmadığı anlaşılmış ise de,
İlk hususun sonuca etkili olmadığı, diğer hususlarda ise aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanık ..."un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3-Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Sanığa yükletilen kasten yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanığa yükletilen ve seçimlik ceza içeren kasten yaralama suçunda temel ceza olarak hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek TCK"nın 50/2 ve 58/3. maddelerine aykırı davranılmış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Ancak;
Kasten yaralama suçundan kurulan hükümde, TCK"nın 86/2. maddesine göre belirlenen 4 ay hapis cezasından, anılan Kanunun 86/3-c maddesine göre 1/2 oranında arttırım yapılırken hapis cezasının 6 ay yerine, 8 ay olarak hesaplanması ve belirlenen bu cezaya 62 ve 50. maddelerin tatbiki ile sanığın neticeten 3000 TL yerine 4.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek fazla cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanık ..."un temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılıklar yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, hüküm fıkrasında “sonuç adli para cezasının 3.000 TL” olarak değiştirilmesi suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.