Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6534
Karar No: 2013/534
Karar Tarihi: 21.01.2013

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/6534 Esas 2013/534 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/6534 E.  ,  2013/534 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    ... ile Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...(....) (...) Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 07.03.2012 gün ve 190/52 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ve davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, mevkii ve sınırları dava dilekçesinde gösterilen tahmini 6000 m2"lik taşınmazı kadastro çalışmalarından sonra tasarruf ettiğini, 1980 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında bu yerin taşlık olarak bırakıldığını, 1981 yılından sonra burayı tasarruf etmeye başladığını, taşlık alanın taşlarını temizlediğini, emek ve masraf yaparak tarım arazisi haline getirdiğini, bu nedenle bu yerin adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davacı 20.06.2011 tarihli ıslah dilekçesinde, dava konusu taşınmazın toplulaştırma sonucu 127 ada 1 parsel olduğunu ve Hazine adına kaydedildiğini, bu nedenle davayı tapu iptali tescil olarak düzelttiklerini beyan etmiştir.
    Davalı Hazine vekili, duruşmalarda haksız ve dayanaksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. 01.10.2010 tarihli dilekçesinde taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği, usulüne uygun olarak tebliğe rağmen duruşma ve keşfe katılmamış, dilekçe sunmamıştır.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 127 ada 1 parsel nolu taşınmazın dosya içinde bulunan 05.03.2012 tarihli Fen Bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen kısmın tapusunun iptali ile son parsel numarası verilmek sureti ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün, redde yönelik bölümü davacı ve kabule ilişkin kısmı ise davalı Hazine vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
    Dava; TMK"nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri uyarınca imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dosya muhtevasına dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve Ziraat Bilirkişi raporu dikkate alındığında davaya konu taşınmazın Fen Bilirkişisince hazırlanan 05.03.2012 tarihli krokide A harfiyle gösterdikleri kısma ilişkin davanın reddine karar verilmesinde Usul ve Kanuna aykırı bir yön bulunmadığından davacının bu kısma yönelik temyiz itirazlarının reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün bu kısmının ONANMASINA,
    Davalı Hazine vekilinin fen bilirkişisince hazırlanan 05.03.2012 tarihli krokide B harfiyle gösterdiği kısma yönelik temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen yer yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 127 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 13.09.2010 tarihinde yapılan toplulaştırma sonucu taşlık vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Taşınmaza komşu 856, 1, 858 sayılı parsellere revizyon gören
    tapu kayıtları dava konusu yerin içinde kaldığı 127 ada 1 parseli mera okumaktadır. Bu halde tahsisli ve kadim mera araştırmasının yapılması zorunludur. Dava konusu yerin öncesinin veya halihazır durumunun tahsisli veya kadim meralardan olup olmadığı ayrı usul ve şekilde araştırılmaya tabidir. Zira tahsisli ve kadim meraların oluşumu itibariyle farklılıkları vardır. Tahsisli meralar, yetkili merciler tarafından kamunun yararlanmasına ayrılmak suretiyle ve tahsis yoluyla oluştuğu halde, kadim meralar, başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel olarak o yer halkının yararlanması suretiyle kamu malı niteliğini kazanırlar. HGK"nun 30.10.1991 tarih 1991/8-427-544 ve 03.05.1995 tarih ve 1995/17-149-502 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi bir yerin yetkili bir merci tarafından mera olarak tahsis edilmesi, evveliyatı itibariyle o yerin mutlak surette mera olarak kabulüne yeterli olmadığı gibi zilyetlikle iktisap iddiasının dinlenmesine de engel değildir. Ne var ki, yetkili merci tarafından bir yerin mera olarak tahsisinin yapılmış olması durumunda gerçek kişinin o yerdeki zilyetliği sona ereceğinden mera olarak tahsisin yapıldığı tarih itibariyle kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının saptanması gerekir. Taşınmazın tahsis yoluyla değil de kadim mera olduğunun anlaşılması halinde ise hiçbir şekilde kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir.
    Taşınmazın tahsisli meralardan olup olmadığı hususu araştırılırken, öncelikle bu yerde mera tahsisinin bulunup bulunmadığının İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri, Tapu Sicil Müdürlüğü ile İl Özel İdare Genel Sekreterliği"nden sorulması, varsa mera norm kararı ile tahsis tutanağı ve paftasının getirtilerek mahallinde uygulanıp nizalı taşınmazın bu belgeler kapsamında kalıp kalmadığı, mera norm kararına göre tahsis edilen meranın menşei norm kararından araştırılarak tahsisin mevcut kadim meradan mı, yoksa 4342 sayılı Kanunun 5. maddesinde belirtilen yerlerden mi yapıldığı tahkik ve tespit edilmelidir. Bu halde Mahkemece yapılacak iş; taşınmazın öncesinin kadim mera niteliğinde olup olmadığı hususu araştırılırken yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre meradan yararı olmayan komşu köyler halkı arasından seçilecek Yerel Bilirkişi ve taraflarca bildirilecek tanıklar HMK"nun 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerinde davetiyeyle çağrılmalı, aynı Kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle Yerel Bilirkişi ve tanıklar keşif yerinde dinlenmeli, dava konusu taşınmazdaki zilyetliğin başlangıç tarihi bu zilyetliğin dava tarihine kadar ne şekilde ve kim tarafından sürdürüldüğü ve komşu 856, 1, 858 sayılı parsellere revizyon gören tapu kayıtlarının dava konusu yerin yönünü ne olarak okuduğu Yerel Bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde çelişkinin HMK"nun 261. maddesi gereğince giderilmesine çalışılmalı ve toplanacak deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün kabul edilen B bölümü bakımından 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 262,70 TL’nin istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi