Esas No: 2021/42640
Karar No: 2022/13896
Karar Tarihi: 04.07.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/42640 Esas 2022/13896 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/42640 E. , 2022/13896 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
1)Sanık hakkında kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyizin incelenmesi;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
a) Sanık tarafından katılan kurum aleyhine icra takibi başlatılmasının ardından İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/1029 esas 2012/296 karar sayılı dosyasında temyiz dışı sanık ... tarafından kefil olarak yazılmış olan katılan kurum adına imza atılmadığı, ...’in katılan kurumu temsil yetkisi ve katılan kurum adına kambiyo senedi düzenleme yetkisi bulunmadığı bu suretle katılan kurumun borç altına sokulamayacağı gerekçeleriyle katılan kurumun borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, bu haliyle senet üzerinde herhangi bir sahtecilikten söz edilemeyeceği, bu nedenle yüklenen suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı ve hükmün gerekçesinde de yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı kabul edilmesine rağmen, CMK’nin 223/2-a maddesi yerine, aynı Kanun’un 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi,
b) Adli emanetin 2010/6025 sırasında kayıtlı 114.500 YTL bedelli senet aslının sanığa iadesi yerine dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki “ sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden CMK 223/2-e maddesi uyarınca yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle müsnet suçtan BERAATİNE, ” ibaresinin çıkartılarak yerine “ Yüklenen suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı anlaşılmakla sanığın CMK’nin 223/2-a maddesi gereğince beraatine” ibaresi ve ‘‘Adli emanetin 2010/6025 sırasında kayıtlı 114.500 YTL bedelli senet aslının dosyada delil olarak saklanması’’ ibaresinin çıkartılarak,‘‘ Adli emanetin 2010/6025 sırasında kayıtlı 114.500 YTL bedelli senet aslının sanığa iadesine’’ ibaresi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyizin incelenmesi;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği ve kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun'un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 04.07.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.