14. Hukuk Dairesi 2014/8896 E. , 2015/4740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.12.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl dava ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 19.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile birleştirilen davanın davacısı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Asıl davada davacı vekili, davalılar arasında yapılan 11.11.1996 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalılardan yükleniciye bırakılan 14 adet bağımsız bölümün 29.01.2008 tarihli satış vaadi sözleşmeleriyle satışının vaat edildiğini belirterek tapu iptali ve müvekkili adına tescilini sitemiştir.
Birleştirilen davada davacı ... davalı yüklenici ..."un arsa sahipleri davalılar ile yapmış olduğu 11.11.1996 tarihli inşaat sözleşmesi ile sahip olduğu haklarını 31.12.1996 tarihli inşaat sözleşmesi ile kendisine devrettiğini inşaatın kooperatif tarafından yapıldığını belirterek dava konusu 14 adet taşınmazın adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, asıl davanın davacıları ve birleştirilen davanın davacı vekilleri temyiz etmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olayda; asıl davada davalı yüklenici ..., davacıya 2432 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan B blok 53, 54, 55, 55, 56, 65, 66, 67, 68, 73, 74, 75,76, 77 ve 78 no"lu bağımsız bölümlerin satışını vaat etmiştir. Davacıya satışı vaat edilen bağımsız bölümlerin adedi itibariyle Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceğinden davayı görmeye tüketici mahkemesi değil, asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Birleştirilen davanın davacısı ..., 31.12.1996 tarihli inşaat sözleşmesi ile davalı Yüklenici ..."tan 11.11.1996 tarihli inşaat sözleşmesi ile sahip olduğu haklarını devralarak dava konusu 2432 ada 1 parsel sayılı taşınmazda inşaatı tamamladığını belirttiğinden tüketici değil alt yüklenici konumundadır. Bu davada da asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.