
Esas No: 2015/2575
Karar No: 2015/4737
Karar Tarihi: 28.04.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2575 Esas 2015/4737 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.02.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, mirasçılık belgesinin iptali ile yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 166. maddesi uyarınca davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde her iki dava arasında bağlantı var sayılır. Biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte olan davaların farklı hukuki sonuçlara varılmasının önüne geçilmesi için birleştirilerek görülmesi gerekir.
Somut olayda; davacı, muris ..."ın mirasçısı olduğuna ilişkin .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/379 Esas 2011/485 Karar sayılı mirasçılık belgesi aldığını ancak .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.04.1993 günlü, 1985/850 Esas 1988/470 Karar sayılı mirasçılık belgesinde murisinin mirasçısı olarak Hazinenin gösterildiğini belirterek 13.04.1993 tarihli mirasçılık belgesinin iptali ile yeniden mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine de davacının dayandığı .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/379 Esas, 2011/485 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali istemiyle 09.10.2012 tarihinde İstanbul .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/970 Esas sayılı dosyasında dava açmış, bu davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Görülmekte olan dava ile bu dava arasında 6100
sayılı HMK"nın 166. maddesi uyarınca hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden ilk davanın açıldığı mahkemede davaların birleştirilmesi ve her iki davanın birlikte sonuca bağlanması gerekir. Açıklanan bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.