Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13997
Karar No: 2013/2271

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/13997 Esas 2013/2271 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar tarafından açılan bir tapu iptal ve tescil davasında, mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacılar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayanarak mirasçılar adına tescilini istedikleri payın temlik işleminin muvazaalı olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptalini talep etmişlerdir. Mahkeme, davanın reddi yolunda hüküm kurmuştur. Ancak, davacılar tarafından yapılan temyiz itirazları kabul edilmiştir. Bu işlemin niteliği itibarıyla mirasçıyı miras hakkından yoksun kılmaya yönelik olması nedeniyle, miras hakkından yararlanamayan tüm mirasçılar görünürdeki satış sözleşmesinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava açabilirler. Bu nedenle, dava açan mirasçı veya mirasçıların, tereke iştirak halinde bulunsa dahi pay oranında iptal ve tescil isteyebilecekleri belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi gösterilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2012/13997 E.  ,  2013/2271 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : OSMANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/06/2012
    NUMARASI : 2009/489-2012/393

    Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın  reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar  tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu,açıklamaarı dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil  isteğine ilişkin olup mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların  ortak miras bırakanı C.Ş."in 1999 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacılar ile davalının annesi Hamide İl"i  bıraktığı, murisin kayden maliki bulunduğu dava konusu 12 ada, 3 parsel sayılı taşınmazdaki 5/12 payını vekil kıldığı kardeşi B.Ş. aracılığıyla tapuda satış gibi göstermek suretiyle 06/08/1999 tarihinde, kızı H. İ."den olma torunu davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı; temliki işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, dava dilekçesinde tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini istemiş, mahkemece "dava dışı mirasçı olduğu gerekçesiyle tüm mirasçıların muvafakatinin alınması ya da terekeye mümessil tayini için davacı yana süre verilmesi üzerine de 21/09/2010 tarihli celsede; talep sonucu miras payı oranında sınırlandırmış, ne var ki mahkemece; iptali istenen payın elbirliği mülkiyetine tabi olup, mirasçıların zorunlu dava arkadaşı oldukları, bu nedenle ancak tereke adına tescil talebinde bulunabilecekleri, dava dışı kalan H."nin davaya dahli sağlanmadığı gibi olurunun da alınmadığı, miras şirketine mümessil tayin edilmediği, açıklanan nedenlerden ötürü dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle  davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur.
    Hemen belirtilmelidir ki; 01.4.1974 tarih ve 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; "... Bir kimsenin, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmesi halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar görünürdeki satış sözleşmesinin danışıklı (muvazaalı) olduğunu ve gizil bağış sözleşmesinin de biçim koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilirler..."
    O halde, muvazaalı işlemin, niteliği itibarıyla mirasçıyı miras  hakkından yoksun kılmaya yönelik bir işlem olduğu, muris muvazaası davasında da dava mevzuu hakkın halefiyet yoluyla miras bırakandan gelmesine karşın dava açma hakkının halefiyete dayanmayıp bizzat mirasçının kendisine ait haktan (anılan  kararın yukarıya alınan sonuç ve özet bölümünde vurgulandığı gibi saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların) yararlanacağı, bu itibarla da dava açan mirasçı veya mirasçıların, tereke iştirak halinde bulunsa dahi pay oranında iptal ve tescili isteyebilecekleri kuşkusuzdur.
    Bu takdirde, iştirakin sağlanmasına yani dava dışı mirasçıların olurlarının alınmasına veya terekeye temsilci atanmasına da gerek yoktur.
    Hal böyle olunca, işin esasına girilerek gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, terekenin iştirak halinde bulunduğundan bahisle davanın reddedilmesi doğru değildir.
    Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  20.02.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi