Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12581
Karar No: 2013/2270

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/12581 Esas 2013/2270 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Hazine vekili tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, kök parselin ihyası suretiyle Hazine adına tescil istenmektedir. Mahkeme davayı reddeder. Ancak mahkeme kararı kısa kararda ve gerekçeli kararda çelişkili hükümler içermektedir. Kısa kararda sadece Seyhan Belediyesi bakımından karar vermeye yer olmadığına dair hüküm bulunurken, gerekçeli kararda aynı imar düzenlemesine tabi tutulan diğer parsellerin durumu da belirtilerek tazminat istekli davanın reddine karar verilmiştir. Bu çelişkili durum nedeniyle Hazine vekilinin temyiz itirazları yerindedir ve hüküm bozulur. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi, 388. maddesi, 294. ve 298/2. maddeleri, 381. maddesi, 294/4. maddesi, Anayasanın 141. maddesi, 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2012/12581 E.  ,  2013/2270 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 30/09/2010
    NUMARASI : 2008/295-2010/544

    Yanlar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Asıl ve birleşen dava, imar işleminin iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle Hazine adına tescili isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazların öncesinde tescil harici alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 38 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bilahare  Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından  aynı alanda yapılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiği,  dava konusu yerlerin yargılama sırasında yeni kurulan  Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.
    Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388.  (6100 sayılı HMK."nın 297.maddesi) (6100 sayılı HMK."nın 297.maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede (6100 Sayılı HMK"nın 294. ve 298/2. maddeleri) öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne var ki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin  son fıkrasının (6100 Sayılı HMK"nın 294/4. maddesi) getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde yasal düzenlemelere uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile Usul Yasasının yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. 
    Somut olayda, mahkemece, kısa kararda; “Seyhan Belediyesi bakımından karar vermeye yer olmadığına, asıl ve birleşen dava bakımından imar öncesi duruma dönülmesine ve tazminat istekli davanın reddine" şeklinde hüküm kurulduğu halde gerekçeli kararda "Seyhan Belediyesi bakımından karar vermeye yer olmadığına, Davacının diğer davalılar hakkında imar öncesi duruma dönülmesi ve terditli olarak açılan davanın tazminat davasının reddine" şeklinde gerekçeli kararda birleşen dava bakımından hüküm kurulmayarak yukarıda açıklanan ilke ve yasa hükümleri gözardı edilmek suretiyle  kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    Davacı Hazine vekilinin  belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.02.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi