Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13840
Karar No: 2020/12385
Karar Tarihi: 03.06.2020

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/13840 Esas 2020/12385 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2019/13840 E.  ,  2020/12385 K.

    "İçtihat Metni"

    İhbarname No: KYB - 2019/59865
    Görevi kötüye kullanma, hakaret ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/01/2019 tarihli ve 2017/187969 soruşturma, 2019/1916 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 11. Sulh Ceza Hâkimliğinin 07/02/2019 tarihli ve 2019/692 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
    Dosya kapsamına göre, müşteki Avukat ..."ın 18/12/2017 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle; 18/12/2017 tarihinde..."nda bulunan ...Club isimli gece kulübünden çıkarken müvekkili olan ..."a polis tarafından işlem yapıldığını görmesi üzerine avukatı olduğu için müvekkilinin yanına gittiğini, görevli polis memuru ile sözlü münakaşa yaşadığını, akabinde polis memurunun kendisini ve müvekkilini zorla polis aracına bindirerek ... Polis Merkezi Amirliğine götürüldüğünü, kendisine kelepçe takıldığını, hakaret ve tehdit edildiğini polis merkezi içerisinde kötü muamele yapıldığını ve tehdit edildiğini beyan ederek şikâyetçi olması üzerine yürütülen soruşturma evresi sonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca atılı suçların unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; anılan gece kulübünde kamera kayıtları olup olmadığına ilişkin araştırma yapılarak, kamera kaydının temin edilmesi hâlinde görüntü çözüm tutanağı hazırlatılması, gerek söz konusu gece kulübünde gerekse ...Polis Merkezi Amirliğinde iddia konusu eylemlere tanık olan kişilerin tespiti ile ifadelerinin alınması, müşteki hakkında polislere karşı görevi yaptırmamak için direnme suçundan yargılamasının hâlen devam ettiği belirtilen İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/402 esas sayılı dava dosyasının akibeti araştırılarak dosya suretinin getirtilmesi suretiyle yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın bu yönüyle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 29.05.2019 gün ve 4486 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.06.2019 gün ve KYB/2019-59865 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Müşteki ...’ın 18/12/2017 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu şikayet dilekçesinde özetle; avukat olarak görev yaptığını, 18.12.2017 tarihinde ..."nda bulunan ... isimli gece kulübünden çıkarken müvekkili olan..."a polis tarafından işlem yapıldığını görmesi üzerine avukatı olduğu için müvekkilinin yanına gittiğini, görevli polis memuru ile sözlü münakaşa yaşadığını akabinde polis memurunun kendisini ve müvekkilini zorla polis aracına bindirerek saat 06.30 sıralarında ... Polis Merkezi Amirliğine götürdüğünü, burada kamera bulunmayan bir odada elleri ters kelepçeli halde tutularak sürekli hakarete, tehdide ve kötü muameleye maruz bırakıldığını, Cumhuriyet Savcısına saatler sonra haber verildiğini keyfi ve hukuka aykırı olarak hürriyetinden yoksun bırakıldığı iddiasıyla yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda; 10.01.2019 gün ve 2019/1916 karar no.su ile “.... şüpheli polis memurlarının müştekiye yönelik basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralaması ile sonuçlanan eylemlerinin, yasa ile verilmiş zor kullanma yetkisinin kullanılması şeklinde geliştiği, bu nedenle atılı suçun unsurları ile oluşmadığı” gerekçesiyle polis memurları hakkında görevi kötüye kullanma ,hakaret ve tehdit suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Ceza Muhakemeleri Kanununda;
    “Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
    (2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
    Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
    (2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
    Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
    Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz edebilir.
    (2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
    (3) (Değişik fıkra: 18.06.2014-6545 S.K./71. md) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
    (4) (Değişik fıkra: 25.05.2005-5353 S.K./26.mad.) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
    (5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
    Soruşturmaya konu olayda; müştekinin saat 06.30 sıralarında polis merkezine getirildiğini kelepçeli şekilde bir odada uzun süre tutulduğunu bu süreçte hakaret, tehdit ve kötü muamaleye maruz bırakıldığını ayrıca Cumhuriyet Savcısının saatler sonra durumdan haberdar edilerek hürriyetinden yoksun bırakıldığını iddia ettiği; dosya içeriğine göre olayın oluş saatinin 05.12 olduğu, şüpheli polis memurlarının müştekinin saat 05.30’da polis merkezine götürüldüğünü beyan ettikleri ancak; Cd İzleme Tutanağında müştekinin saat 05.00 sıralarında polis merkezinde olduğu, saat 06.06 sıralarında polis merkezinden ayrılarak hastaneye götürüldüğü, saat 06.37 sıralarında polis merkezine dönüş yaptığının yazılı olduğu,müştekiye ait adli rapordaki muayene saatinin 06.33 olduğu, Cumhuriyet Savcısının saat 06.56’da aranarak talimat alındığı ve müştekinin 07.37’de serbest bırakıldığı bu şekilde kamera saatiyle düzenlenen tutanak ve ifadelerin çeliştiği anlaşıldığından ; müştekinin polis merkezine alınma ve Cumhuriyet Savcısının aranarak talimat alınma saatleri tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilerek, olayın meydana geldiği gece kulübünde ve ...Polis Merkezi Amirliğinde iddia konusu eylemlere tanık olan kişilerin tespiti ile ifadelerinin alınması, müşteki hakkında polislere karşı görevi yaptırmamak için direnme suçundan yargılaması yapılan İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/402 Esas sayılı dava dosyasının akibeti araştırılarak dosya suretinin getirtilmesi suretiyle yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik soruşturma ile verilen kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına kararına yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı gerekçeler ile reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiş ve anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    Açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği"nin 07.02.2019 tarihli ve 2019/692 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 03.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi