10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/22270 Karar No: 2016/261 Karar Tarihi: 19.01.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/22270 Esas 2016/261 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/22270 E. , 2016/261 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılar Kurum ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2)Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74’üncü maddesinde, Medeni Kanun ile belirtilen hükümler saklı olmak üzere, hakimin her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı bulunduğu, ondan fazlası veya başka bir şey hakkında karar veremeyeceği belirtilmiş, 01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26"ncı maddesinde de, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır. Davaya konu somut olayda ise, 15.08.2000-02.05.2012 tarihleri arasında geçen hizmet süresinin tespitini isteyen davacı talebine rağmen, talep edilen süreyi aşacak şekilde 01.06.2000-30.03.2012 tarihleri arasında asgari ücretle hizmet akdine bağlı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesi suretiyle Mahkemece yukarıda anılan düzenlemelere aykırılık oluşturacak şekilde taleple bağlılık ilkesinin ihlali usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3)Eldeki dosyada mahkemece, davacının hizmet döküm cetvelinde talep konusu dönemde dava dışı işyeri olan ...’den çıkış tarihi olan 01.06.2000 tarihinden 31.12.2010 tarihine kadar davalı ....’den; 01.01.2011-30.03.2012 tarihleri arasında davalı ...’den bildirim olan süreleri tamamlayarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacının hizmet döküm cetveli incelendiğinde davacının davalı ...’den 30.11.2009 tarihinde çıktığı, diğer davalı ...’ye 27.03.2010 girişinin olduğu görülmekle mahkemece, hatalı ve yanılgılı değerlendirme sonucunda 2000-2011 yılları arasında davalı ...’de çalıştığını kabul ederek eksik günleri tamamlaması isabetsiz olmakla usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, temyiz eden davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...."ne iadesine, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.