19. Ceza Dairesi 2016/1939 E. , 2017/7420 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1136 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Şikayetçi vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde,
Suçtan doğrudan zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı halde mahkemece Kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, şikayetçiye bu niteliği ve dolayısıyla Kanun yoluna başvurmak hak ve yetkisini kazandırmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca şikayetçi vekilinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
II- Sanığın temyiz talebinin incelenmesine gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 63/3. maddesine aykırılık suçunda suçun mağduru kamu güveni olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle, sanık hakkında, Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2014 tarih ve 2013/340 Esas, 2014/186 karar sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2016/2000 sayılı esası ile aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosya incelenip birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında belirlenen cezadan TCK’nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılması sırasında adli para cezasından da belirlenen 1/6 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeyerek 291 gün yerine 350 gün adli para cezasına hükmedilmesi ve neticeten 5.820 TL yerine 7.000 TL olmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
3-Kamu davasının niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı halde ... Başkanlığının mahkemece Kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/09/2017 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.