Esas No: 2016/17260
Karar No: 2020/5494
Karar Tarihi: 10.12.2020
Danıştay 4. Daire 2016/17260 Esas 2020/5494 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/17260
Karar No : 2020/5494
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü / …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Porselen Sanayi Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle hazırlanan vergi inceleme raporu uyarınca re'sen tarh edilen 2009/12 dönemi tekerrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı gelir(stopaj) vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirketin 2009 yılında belgesiz satışları dolayısıyla, 2.929.303,61 TL tutarında kayıtdışı hasılat elde ettiğinin vergi tekniği raporuyla tespit edildiği, bu kazancını ortaklarına kâr payı olarak dağıttığının kabul edilmesi gerektiği belirtilerek cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktaysa da; davacı şirketin 2009 yılında elde ettiği ileri sürülen kayıtdışı hasılatı ortaklarına dağıttığı yolunda inceleme raporunda ortaya konulmuş somut bir veri bulunmadığından ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesine göre gelir vergisi tevkifatını gerektirecek kesin bir tespit yapılamadığından, varsayıma dayalı olarak yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatta yasal isabet görülmemiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olacağı, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin 1. fıkrasında; kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı veya zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin madde metninin devamında sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile vergi inceleme raporlarında özetle; davacı şirketin 2009 ve 2010 yıllarında çalışanı olarak görünen 9 kişinin aynı yıllara ait banka hesapları üzerinde, çek tahsilatları, isme gelen havale, hesaba gelen havale işlemlerinin incelenmesi ve bu hesaplara para aktaran kişilerin ifadelerinin alınması sonucunda, şirket çalışanlarının kendi hesaplarına şirket adına tahsilat yaptıklarının belirlendiği ve buradan kaynaklanan hasılatın şirketin defter ve belgelerine yansıtılmayarak kayıt ve beyan dışı bırakıldığı iddiasıyla dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacı şirket çalışanlarının hesaplarına mutad olmayan para girişlerinin bulunduğu ve örneklem üzerine alınan ifadelerde söz konusu para girişlerinin davacı şirketin belgesiz satışları dolayısıyla yapıldığı, aksi yöndeki davacı iddiasını kanıtlayacak herhangi bir belgenin de bulunmadığı buna göre kayıt dışı hasılatı bulunduğunun açık olduğu söz konusu hasılatın kayıt ve beyanlara yansımadığı ve ortaklara dağıtıldığının kabulü gerektiği göz önüne alındığında cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, tekerrür uygulanmasına ilişkin kısım yönünden Mahkemece ayrıca değerlendirme yapılması gerektiği tabidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.