13. Ceza Dairesi 2014/16280 E. , 2015/1228 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ..."ın, 26.12.2012 tarihli karar oturumunda hazır bulunup, yüzlerine karşı tefhim kılınan kararı temyiz ettiklerini sözlü olarak söyleyip, bu yöndeki beyanlarının süre tutum dilekçesi olarak kabulünü talep ettikleri, bu hususun duruşma tutanağına derc edildiği, mahkemece sanıkların temyiz taleplerinin, süre tutum talebi olarak kabulü ile temyiz defterine kaydına karar verildiği, her iki sanığın da 14.01.2011 tarihinde ayrıntılı temyiz dilekçesi verdiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar ... ve ..."ın temyiz taleplerinin süresinde ve geçerli olduğu kabul edilerek bu sanıklar yönünden de yapılan temyiz incelemesinde;
1-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçu ile sanık ... hakkında suç eşyasının kabul edilmesi suçu ve sanık ... hakkında hırsızlık suçuna yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Müştekinin 05.09.2007 günü saat 12.00 sıralarında evden ayrıldığı, ertesi gün saat 19.45 sıralarında döndüğünde, ikametine hırsız girdiğini anlayarak müracaatta bulunduğu, UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin saat 5.24 te doğup, saat 18.26 da battığı, yaz saati uygulaması da dikkate alındığında, 20.26 ile 5.24 saatleri arasındaki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık eyleminin gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, “şüpheden sanık yararlanır” evrensel ceza hukuku ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilerek hüküm kurulması gerekirken, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK"nın 143. maddesi uyarınca ceza arttırımına gidilmesi isabetsiz ise de, sanık ..."ın atılı suçun asli faili olduğu gözetilmeden sanık hakkında kurulan hükümde TCK"nın 39. maddesinin uygulanması suretiyle ceza indirimine gidilmiş olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 esas,2008/43 sayılı kararı ışığında, sanığın yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı değerlendirildiğinden, bu husus atıfet kuralı uyarınca bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ..., sanık ... ve sanık ..."nın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin 05.09.2007 günü saat 12.00 sıralarında evden ayrıldığı, ertesi gün saat 19.45 sıralarında döndüğünde, ikametine hırsız girdiğini anlayarak müracaatta bulunduğu, UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin saat 5.24 te doğup, saat 18.26 da battığı, yaz saati uygulaması da dikkate alındığında, 20.26 ile 5.24 saatleri arasındaki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık eyleminin gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, “şüpheden sanık yararlanır” evrensel ceza hukuku ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilerek hüküm kurulması gerekirken, sanık hakkında hırsızlık suçu bakımından kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesince artırım yapılması ile konut dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından kurulan hükümde ise aynı Yasanın 116/1.maddesi yerine 116/1-4 maddelerinin uygulanması yoluyla fazla ceza tayin edilmiş olması,
2-Sanığın tekerrüre esas alınan Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2005/365 Esas 2006/222 Karar sayılı ilamı ile verilen 1 yıl 3 ay hapis cezası ile mahkumiyet hükmünün 26.9.2008 tarihinde kesinleştiği, temyiz incelemesine konu olan suç tarihinin ise 6.9.2007 tarihi olup, TCK"nın 58/1-ilk cümlesi uyarınca bu ilam yönünden tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak sanığın adli sicil kayında yer alan Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinin 1997/68-86 Esas-Karar sayılı ilamının TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrür uygulamasına esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 31,80 TL davetiye giderinden her bir sanığın sarfına neden olduğu 10,60 TL"nin 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin değerlendirilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanık ..."nın sabıka kaydı göz önüne alınmak suretiyle, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 1-Sanık yönünden hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı yasanın 142/1-b maddesi gereğince sonuç cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi; 2-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hüküm fıkrasından TCK"nın 116/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, asgari hadden ceza tayin edildiği görülmekle; TCK"nın 116/1. maddesi uyarınca sanığın 6 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ve aynı yasanın 119/1-c maddesi gereğince bir kat arttırım yapılarak sanığın neticeten 12 ay hapis cezası ile mahkumiyetine,
3-Sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasından TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması ile “sanığın adli sicil kayında yer alan Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinin 1997/68-86 Esas-Karar sayılı ilamı nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, mükerrir sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibaresinin yazılması ile 4-Hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ""bu dava sebebiyle yapılan toplamda 31,80 TL yargılama giderinden, her bir sanığın sarfına neden oldukları 10,60 TL"nin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, şartlı tahliye süresi bakımından Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/365 Esas 2006/222 Karar sayılı ilamındaki hapis cezası süresi dikkate alınarak sanık ..."nın kazanılmış hakkının korunmasına, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.