23. Hukuk Dairesi 2016/8392 E. , 2020/2429 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı borçlu şirketlerin davacı bankadan kullandığı ticari krediler gereği yükümlülüğünü ihtara rağmen yerine getrimediği, davacı ile 31.12.1999 tarihinde yapılan protokol gereği daha önce alınan her türlü teminat geçerli olmak üzere borçlu davacı şirketin kullandığı kredilerin teminatı olmak üzere davalı ... Elektronik ve Sanayi Teknoloji A.Ş. marka haklarının alacaklıları lehine 1. dereceden 30.000.000.00 dolar bedelle müştereken ve garameten rehnedildiği, garameye göre davacı bankanın %14.8 hakkı olduğu, ancak protokol hükümlerinin de yerine getirilmemesi üzerine rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, davalının haksız olarak takipe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Elektronik ve Sanayi Teknoloji A.Ş. vekili, müvekkilinin rehneden sıfatı gereği borçtan sorumlu olmayıp sadece rehin verdiği mal ile sınırlı sorumlu olduğunu, müvekkilinin protokol konusu olan borçlara kefil olmadığını, davacı bankanının protokol gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının takip yapma hakkı olmaıdğını, borçlu şirketlerin iflas ettiğini ve alacaklarını iflas masasına kaydettirdiklerini, açılan davanın mükerrer tahsile yönelik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkmece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça dava dışı şirketin borcu nedeni ile protokol yapıldığı, protokol gereği davalıların markalarını rehin verildiği ve daha sonra rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, takibin Ankara 17. Noterliğinin 05.05.2000 tarihli marka rehni sözleşmesine dayandığı rehin veren firmanın İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olduğu, Ticari İşletme Rehni Kanunu’nun 4. maddesi gereğince ticari işletmenin bulunduğu ticaret sicil çevresindeki bir noter tarafından yapılması gerektiği, bu durumda Ankara’da düzenlenen sözleşmenin geçersiz olduğu, ayrıca Ticari İşletme Rehni Kanunu’nun 5. maddesi gereğince rehin hakkının ticariişletme sahibinin veya müessesesinin veya alacaklının yazılı talebi üzerine Ticaret veya Esnaf ve Sanatlarlar Siciline tescili ile doğabileceği, buna ilişkin de belge sunulmadığı rehin sözleşmesinin geçersiz olduğui kötüniyet iddiasının ise ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Üçüncü kişiye ait olan marka, KHK’nın 15/2. maddesi uyarınca, 6570 sayılı Kanuna göre ve TMK"na göre rehin edilebilir. Ancak somut olayda marka rehninin TMK’nın 954/1. maddesi uyarınca da kurulabilmesi de mümkündür. TMK"na göre rehin sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması yeterli olup sicile tescili tarafların talebine bağlı olduğundan tescil sadece açıklayıcı niteliktedir.
Bir ticari marka, işletme rehni kapsamında rehnedilmiş ise Ticari İşletme Rehni Kanunu kapsamında sözleşmenin noter tarafından onaylanması ve sicile tescil edilmesi gerekir.
Somut olayda, ticari işletmenin tamamı değil sadece marka rehnedildiği ve rehin sözleşmesi yazılı olarak yapıldığı için mahkemece marka rehni sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kuurlması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.