(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2013/15941 E. , 2013/16654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi amacıyla yapılan takibe vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın kısmen kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 22.11.2010 tarihinde satın aldığı taşınmazda, 01.08.2009 tarihli 12 yıl süreli kiralayanı ... olan kira sözleşmesi ile kiracı olan davalı hakkında 22.06.2012 tarihinde yaptığı icra takibi ile 5.343,77 TL kira alacağının tahsili ve kira parasının yasal süresinde ödenmemesi halinde kiralananın tahliyesini talep etmiş, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından yasal süresinde “benim alacaklıya borcum yoktur. 2011 yılı Kasım ayına kadar kira paraları Vakıflar Bankası Merkez Şubesine gönderilmiştir. Bu bedel ise ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.05.2012 tarih ve 2012/24 D.İş merci tayin edilen yere ödenmiştir. ...Alacaklıya herhangi bir borcum yoktur..” denilerek borca itiraz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, müvekkilinin kiralananı 22.11.2010 tarihinde satın aldığını, kira parası sözleşmede aylık 250,00 TL olmasına rağmen 145,00 TL olarak PTT Havalesi ile gönderdiğini, müvekkilinin de ödemenin kısmi ödeme olması nedeniyle kabul etmediğini, bu defa davalının ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/24 D.İş dosyasından tevdi mahalli tayin talep ederek tevdi mahalli dosyasına 1320,00 TL ödemede bulunduğunu, söz konusu ödemenin kira sözleşmesi ve sözleşmedeki artış hükmü gereğince hesaplanan kira parasından eksik olduğu gibi, davalının kira parası olarak beyan ettiği 145,00 TL dahi kabul edilse yatırılması gereken kiranın 3.045,00 TL olması gerektiğini belirterek, itirazın kaldırılmasına, inkar tazminatına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; 01.08.2009 tarihli kira sözleşmesi ile davacının satın aldığı dükkan ile bitişiğindeki dükkanı kiraladığını, iki dükkanın kira parasının aylık 250,00 TL olduğunu, dükkan kirasını önceki malike ödemeye devam ederken, 13.11.2011 tarihinde bitişik dükkan ile ilgili olarak ..."ın müvekkiline ihtarname tebliğ ederek, taşınmazı 28.11.2011 tarihinde satın aldığını, kira parasını kendisine ödenmesini istemesi üzerine, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunu araştırdığını, bu sırada, davaya konu 2 no"lu dükkanın da davacı ..."ye satıldığını öğrendiğini, davacı ..."nün kendisine taşınmazı satın aldığına ilişkin ihtarname göndermediğini, davacının 2 no"lu taşınmazı satın aldığını öğrenmesi üzerine, bu tarihten itibaren kira parasından payına düşen 145,00 TL yi davacıya PTT havalesi ile gönderdiğini, davacının kabul etmemesi üzerine, tevdi mahalli tayini için mahkemeye müracaat ederek, kira parasını tevdi mahallinde belirtilen banka hesabına yatırıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, 01/08/2009 tarihli 2 no"lu dükkana ilişkin kira sözleşmesinin bir ve iki no"lu dükkana yönelik olduğu kabul edilerek, davalının kira sözleşmesi gereğince 01.12.2010 tarihinden 01.07.2012 tarihine kadar ödenmesi gereken kira parasının 5.190,00 TL olduğunu, davacının kiralananlardan sadece iki no"lu dükkana malik olduğundan hesap edilen kira parasının ½ sini talep edebileceğini, bu miktarında 2.950,00 TL olduğunu, davalının tevdi mahalli dosyasına 1.320,00 TL ödemede bulunduğunu, ödemenin mahsubu halinde davalının 1.630,00 TL borçlu olduğunu kabul ederek itirazın kaldırılması isteminin kısmen kabulü ile takibin 1630,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, 1630,00 TL"nin %40 oranında inkar tazminatına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalının temyizi üzerine Dairemizin 2013/4452 E. 2013/6593 K. sayılı 10.04.2013 tarihli kararı ile “kiralanan satın alınmış olmakla beraber, kiralananın satın alındığı ve kira paralarının bundan sonra kendisine ödenmesine yönelik kiracıya ihtar gönderilmemesi nedeniyle, kiracı tarafından kira paralarının önceki malike ödenmesi halinde, önceki malike yapılan ödeme miktarınca davalı sorumluluktan kurtulur. Davacı tarafından satış işleminden sonra davalıya ihtarda bulunulduğu ispatlanamamış, aksine davalı kiralananın davacıya satıldığını kendi çabaları ile öğrendiğini, bu tarihe kadar olan kira paralarını da bu nedenle önceki malike ödediğini, bu tarihten sonra ki kira paralarını ise tevdi mahalli olarak tayin edilen davacı adına açılan hesaba ödendiğini beyan etmiş, temyiz dilekçesine de, önceki malike ödeme yaptığına dair, belge ve makbuz fotokopileri eklemiştir. Davacı tarafından kiralananın satın alınmasından sonra, davalı kiracıya ihtarda bulunulmamış olmasına göre, davalının taşınmazın davacıya satıldığını öğrendiğini belirttiği tarihe kadar, önceki malike yaptığı ödemeler var ise, mükerrer olarak bu miktarlardan yeni malike karşıda sorumlu olmayacağından, davalı tarafından temyiz aşamasında sunulan belge ve makbuz fotokopilerinin asılları getirtilerek, davalının 2011 kasım ayına kadar önceki malike yaptığı ödemesi bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyan mahkemece, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ödeme belgelerinin istenildiğini, ödeme belgelerindeki tarihin satış tarihinden sonraki tarih olduğunun görüldüğü, bu durumda mahkemece daha önce verilen kararı değiştirecek bir ödeme söz konusu olmadığı gerekçesiyle itirazın kaldırılması davasının kısmen kabulüne ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada yapılan incelemede, dava konusu taşınmazın satıldığının davalı tarafından öğrenildiği 2012 Ocak ayı başından önce, taşınmazın önceki maliki olan ...’a 31.12.2010 tarihinde 1.200,00 TL ve 30.12.2011 tarihinde de 1.200,00 TL ödeme yapıldığı görülmektedir. Bu durumda davalının 2011 Kasım ayına kadar önceki malike yaptığı ödemeler değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bozma kararı gerekleri yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.