Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/17117
Karar No: 2020/5492
Karar Tarihi: 10.12.2020

Danıştay 4. Daire 2016/17117 Esas 2020/5492 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/17117
Karar No : 2020/5492

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü / …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Porselen Sanayi Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle hazırlanan vergi inceleme raporu uyarınca re'sen tarh edilen 2010/1, 2, 3, 4, 7, 8, 9, 10 ve 12 dönemleri tekerrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; 2010 yılına ait kayıtdışı hasılatın hesaplanmasında, davacı şirket adına 2009 yılında, ilgili dönemlerde şirketin çalışanı olan kişilerin banka hesaplarına yatırılan ve şirkete olan borçları nedeniyle bu ödemeleri yaptıklarını belirten kişilerin verdiği ifadelere dayanıldığı, ancak sınırlı sayıda kişinin ifadesi alınarak, bu ifadeleri şirket çalışanlarının 2009 yılında banka hesaplarına gelen bütün paraların şirket adına yatırıldığı kabul edilmek suretiyle matrah farkı hesaplanmasının, gerçek anlamda vergiyi doğuran olayın tespiti açısından yeterli görülmediği, aynı şekilde, 2010 yılında, o dönemde şirketle işçi işveren ilişkisi içinde olan şirket çalışanlarının şirket adına tahsilatta bulundukları yönünde de somut bir tespit yapılmadığı, buna mukabil 2009 yılında şirket adına yapıldığı ispatlanan tahsilatlar dikkate alınarak, şirket çalışanı olan kişilerin 2010 yılındaki hesap hareketlerinin de, gerçekte şirketin alacaklarından kaynaklandığı varsayılmak suretiyle ve genelleme yapılarak 2010 yılı için hesaplanan kayıtdışı hasılat üzerinden matrah farkı belirlendiği bu durumda 2010 yılı içerisinde kayıtdışı hasılat elde ettiği kesin ve somut tespitlerle belirlenemeyen davacı şirket adına yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olacağı, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 30. maddesinin 1. fıkrasında, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış ve maddenin 4. bendinde, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması hali re’sen tarh nedeni olarak belirtilmiş; Kanunun 134. maddesinin 1. fıkrasında ise, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, re'sen vergi tarhı ile ulaşılmak istenilen amacın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun, gerçek veya gerçeğe en yakın haliyle saptanarak bu yolla vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi yanı sıra vergide adaletin sağlanmaya çalışılması olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket hakkında düzenlenen … tarihli ve … sayılı vergi tekniği raporu ile … tarihli ve … sayılı vergi inceleme raporlarında özetle; davacı şirketin 2009 ve 2010 yıllarında çalışanı olarak görünen 9 kişinin aynı yıllara ait banka hesapları üzerinde, çek tahsilatları, isme gelen havale, hesaba gelen havale işlemlerinin incelenmesi ve bu hesaplara para aktaran kişilerin ifadelerinin alınması sonucunda, şirket çalışanlarının kendi hesaplarına şirket adına tahsilat yaptıklarının belirlendiği ve buradan kaynaklanan hasılatın şirketin defter ve belgelerine yansıtılmayarak kayıt ve beyan dışı bırakıldığı, ayrıca 2010 yılına ilişkin olarak haksız amortisman gideri bulunduğu iddiasıyla dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacı şirket çalışanlarının hesaplarına mutad olmayan para girişlerinin bulunduğu ve örneklem üzerine alınan ifadelerde söz konusu para girişlerinin davacı şirketin belgesiz satışları dolayısıyla yapıldığı, aksi yöndeki davacı iddiasını kanıtlayacak herhangi bir belgenin de bulunmadığı göz önüne alındığında cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, tekerrrür uygulanmasına ilişkin kısım hakkında Mahkemece ayrıca değerlendirilmesi gerektiği tabidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi