4. Hukuk Dairesi 2020/538 E. , 2020/2795 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
NUMARAS : 2016/321-2017/278
Davacı-karşı davalılar ... ve diğerleri vekilleri Avukat ... ve Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 10/06/2009 gününde ve davalılar-karşı davacılar vekili Avukat ... tarafından 07/07/2009 tarihinde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine dair verilen 19/07/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar-karşı davacılar vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalı-karşı davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı-karşı davalılar vekili; davalılardan ... adına kayıtlı ve davalı ... tarafından sevk ve idare edilen araçla davacıların murisinin karıştığı kaza sonucu davacı ...’in kardeşi ve diğer davacıların oğlu Cevdet Yalçın’ın vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, asıl dava ile davacı anne ve baba için 1.000,00’er TL destek tazminatı ile her bir davacı için 10.000,00’er TL olmak üzere manevi tazminatın; birleşen... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/67 Esas 2010/79 Karar sayılı dosyasında davacı anne ve baba için 10.000,00’er TL olmak üzere; toplam 22.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuş ve süresinde verdiği cevap dilekçesi ile karşı dava ile kazanın davacıların murisinin 6/8 kusuru ile meydana geldiğini, kazada müvekkil Ümit"e ait aracın hasar gördüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 500,00 TL hasar tazminatının davacı-karşı davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 30/04/2014 tarihli karar ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın kısmen kabulüne, davacı anne için 3.680,64 TL ve davacı baba için 2.390,75 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; davacıların murisi kazada ağır kusurlu olduğundan davacıların manevi tazminat talebinin reddine; karşı davada hasar ispat edilmeğinden karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kararı inceleyen Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17/02/2016 tarih, 2014/20358 E- 2016/1824 K. sayılı ilamı ile davacı-karşı davalılar yararına uygun bir manevi tazminata da hükmedilmesi gerektiği ayrıca asıl davada maddi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup; kendini vekille temsil ettiren davalı ve davacı taraf lehine maddi ve manevi tazminat ayrımı yapılmaksızın tek vekalet ücretine hükmedildiği, kararı davacı tarafın temyiz etmesi dikkate alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine, maddi tazminat için her bir davacı yönünden talebin kabul edilen bölümü dikkate alınarak ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken böyle bir ayrım yapılmaksızın vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile hükmün davacı/karşı davalılar yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uygun olarak yapılan yargılama neticesinde asıl davanın kısmen kabulüne, davacı anne için 3.680,64 TL ve davacı baba için 2.390,75 TL maddi tazminatın, ayrıca her bir davacı için 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin reddine; karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde, "(1) Tarife"nin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarife"nin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarife"nin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Dosya kapsamından, davalı davada kendisine vekille temsil ettirdiği ve mahkemece maddi tazminat davasının kısmen reddine karar verildiği halde davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece bozma sonrası verilen hükümde maddi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca davalı yararına 1.980,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hiç hükmedilmemiş olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan HMUK"un 438. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Temyize konu olan kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4. bendine "Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine" söz ve yazı dizisinin eklenmesine, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.