MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki. alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden 18.02.2008 tarihinde istifa ettiğini, üye olduğu döneme ilişkin olarak tüm borçlarını ödediğini, Kooperatifler Kanunu"nun 17.maddesi uyarınca müvekkilinin ayrılma payının, ortağın ayrıldığı yılın bilançosuna göre ödeneceğinin öngörüldüğünü, ancak davalı kooperatifin 11.05.2008 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda geri ödemelerin 3 yıl ertelenmesinin kararlaştırıldığını, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000.-TL.nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatifin eski yönetim kurulu üyelerinin 21.04.2007 tarihli genel kurulda ibra edilmeyip görevden alındığını, bunun üzerine aralarında davacının da bulunduğunu bir kısım üyelerin kooperatifi zor duruma düşürmek için toplu olarak istifa ettiklerini, Kooperatifler Kanunu"nun 17. ve şirket ana sözleşmesinin 15.maddesi uyarınca, davacının alacağının 2008 yılı bilançosuna göre hesaplanarak 31.08.2008 tarihinden itibaren bir ay içinde ödeneceğini, bu nedenle davacının talep ve dava hakkının henüz doğmadığını, ayrıca ayrılan 46 üyeye sermaye paylarının ödenmesi halinde davalının mevcudiyetinin tehlikeye düşeceğini öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17. ana sözleşmenin 15. Maddesi uyarınca, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacaklarının o yılın bilançosuna göre hesaplanacağı ve bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verileceği, buna göre davacının alacağının 2008 yılı bilançosuna göre hesaplanacağı, 2008 yılı bilançosunun 31.12.2008 tarihinde görüşülerek ödemenin bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde yapılacağı, dava tarihi itibari ile davacının alacağının henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına 13.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.