20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1227 Karar No: 2015/2890 Karar Tarihi: 10.04.2015
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/1227 Esas 2015/2890 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/1227 E. , 2015/2890 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davada ... 9. Asliye Hukuk ve ... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sulama bedelinin ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce; davacının, davalıya ait araziler için sulama hizmetini sunan sağlayıcı, davalının ise bu hizmeti alan tüketici olduğu, bu durumda taraflar arasındaki işlemin 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanunun 3/l. Maddesi uyarınca tüketici işlemi olduğu ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise; dosyada mevcut 15/03/2010 tarihli sulama beyannamesi ve sözleşmesine göre davalının çiftçi olduğu ve mesleki faaliyet kapsamında sulama hizmetinden yararlanmak için söz konusu bu sözleşmeyi yapmış olduğu, bu durumda 6502 sayılı Kanunun 3/k maddesi gereğince davalının tüketici olarak tanımlanmasının mümkün olmadığı ve genel hükümler çerçevesinde davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dosya kapsamından,dosyada mevcut 15/03/2010 tarihli sulama beyannamesi ve sözleşmesine göre, davalının çiftçi olduğu ve mesleki faaliyet kapsamında sulama hizmetinden yararlanmak için söz konusu bu sözleşmeyi yapmış olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, davalının 4077 sayılı Kanun kapsamında tüketici olmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.