23. Hukuk Dairesi 2011/206 E. , 2011/250 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların görevde oldukları 01.01.1998 ila 27.06.1999 tarihleri arasında yönetim işlerinde gerekli titizliği göstermediklerini, fazla malzeme almak, kooperatif kasasında para bulunmasına rağmen bankadan kredi kullanmak, vergi ve rüsumları zamanında ödemeyerek ceza ödenmesine neden olmak ve gereksiz avans ödemesi suretiyle kooperatifi zararlandırdıklarını, bu zarar kalemleri toplamının 86.183.798.879 TL ve kooperatifin belgesiz olarak yaptırdığı işçilik ve malzeme tutarı 24.596.811.000 TL.sı düşüldüğünde bakiye 61.586.987.879 TL zararının bulunduğunu ileri sürerek, bu tutarın reeskont oranı üzerinden faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ..., görevde bulunduğu sürede kooperatifi zararlandırıcı hiçbir işleme katılmadığını, davanın intikam amacıyla açıldığını, hesap tetkik raporunun yeni yönetimin insiyatif altında ısmarlama olarak düzenlendiğini, yapılan harcamalara nazaran imal edilen inşaatın daha fazla olduğunu, genel kurul kararının usulüne uygun olmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekili, sorumluluğa esas dönemde tüm işlerin Başkan Turgut ve yardımcısı Suavi tarafından yürütüldüğünü, diğer davalıların malzeme alımı ve harcamalarda herhangi bir imza ve katkıları ile kusurlarının bulunmadığını, davalılar Ömer ve Halit’in ise 01.01.1998 – 27.06.1998 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olmadıklarını, müvekkillerinin görevde olduğu dönemde bir kısım belgesiz harcamalar olsa bile inşaata harcanan bu giderlerin inşaat düzeyi dikkate alındığında gerekli harcamalar olduğunun anlaşılacağını, belgesi bulunmayan malzemelerin fazla malzeme olarak göründüğünü, kredi alımının da genel kurul kararına dayalı olduğunu, vergi ve prim cezalarının genel kurullarda ibra edildiğini, hesap tetkik komisyonu üyeleri hakkında çıkarma kararı verdiklerinden intikam duygusuyla rapor hazırladıklarını, reeskont faizi istenemeyeceğini savunarak, asıl davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacılar Turgut ve Suavi, görevde bulundukları dönemde üyelerden toplanan paranın üzerinde harcama yaptıklarını, sorumluluk davasında alınan rapor ile de bu durumun tespit edildiğini, fazla yapılan harcamaların kendi alacakları olduğunu ileri sürerek, şimdilik 10 milyar TL’nın harcama dönem sonu olan 27.06.1999 tarihinden itibaren ihbar faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsilini istemişlerdir.
Kooperatif vekili, birleşen davadaki talebin zamanaşımına uğradığını, davanın dayanağı bilirkişi raporunda da davacıların alacağından söz edilmediğini savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, kooperatif inşaatlarının emanet usulü yaptırıldığı, üyelerden toplanan aidat tutarına nazaran üretilen imalatın aidat tutarından fazla olduğu, bu nedenle imalatlardan dolayı kooperatifin bir zararının bulunmadığı, vergi ve SSK ödemelerindeki gecikmeler sonucu oluşan cezanın ödenmesi konusunda daha önceki genel kurullarda ibra kararı alındığı ve davalıların bunlardan da sorumlulukları bulunmadığı, kooperatif defter ve kayıtlarının düzgün tutulmadığı, dolayısıyla kooperatif kasa hesabında yüksek miktarda para bulunmasına rağmen ... A.Ş’den kredi kullanılarak 3.278.671.504 TL faiz ödenmesine neden olunduğu, davalılar ..., ... ve ..."ın dava konusu edilen 01.01.1998-27.06.1999 döneminin tamamında yönetim kurulu üyesi oldukları, davalılar ... ve ..."nun ise 01.01.1998-28.06.1998 döneminde davacı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmadıklarından bu dönemde herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı, sorumluluklarının 28.06.1998-27.06.1999 dönemine ilişkin oldukları, anılan döneme denk gelen zarar miktarının 2.185,78.TL olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, 3.278.62 TL"nin temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, davalılar Ömer ve Halit’in bu miktarın 2.185,78 TL. olan kısmından sorumlu tutulmasına, asıl davadaki fazlaya ilişkin istem ile birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, daha fazla yatırılan peşin alınan ilam harcının istek halinde iadesine,13.09.2011 tarihinde oybirliğiyle kabul edildi.