Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A-Sanık hakkında yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde, Kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."in tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, B- Sanık hakkında, tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık hakkında kasten yaralama suçundan da mahkumiyet kararı verilmiş olması karşısında, tehdit suçuyla ilgili olarak uzlaşma hükmünün uygulanamayacağı kabul edilerek yapılan incelemede; Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesinin 2. fıkrasındaki “müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafii görevlendirilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 32/1. maddesi kapsamında sağır ve dilsiz olan sanığa zorunlu müdafii tayininin gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanması suretiyle yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.