Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16836
Karar No: 2013/2216
Karar Tarihi: 19.02.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/16836 Esas 2013/2216 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, miras bırakanın davalılara taşınmazı muvazaalı olarak temlik ettiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davası açmışlardı. Mahkeme, taraflar arasında miras taksimi yapıldığını, dava konusu taşınmazın taksime konu edilmediğini ve davacıların uzun süre dava açmamalarını gerekçe göstererek davanın reddine karar vermişti. Ancak, muvazaalı işlemlerde kaydın temelinin yolsuz olması nedeniyle zamanaşımı ve hak düşürücü süre uygulanamadığı vurgulandı. Bu sebeple davacıların temyiz itirazları kabul edilerek hüküm BOZULDU. Kanun maddeleri olarak Türk Borçlar Yasası'nın 19. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 12/3. maddesi belirtildi. Ayrıca, Türk Medeni Yasası'nın 2. maddesi de tartışıldı.
1. Hukuk Dairesi         2012/16836 E.  ,  2013/2216 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BODRUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/12/2011
    NUMARASI : 2011/242-2011/579

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.02.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar G. K. vd. vekili Avukat M. U.K. vekili Avukat, temyiz edilenler vekili Avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakan A.C.’in çekişme konusu 169 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 16.12.1983 tarihli akitle müştereken ve eşit olarak oğulları davalılara satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar, miras bırakan A.’nin dava konusu taşınmazı davalılara temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlar, davalılar ise, hak düşürücü sürede davanın açılmadığını, miras bırakanın mirasçıları arasında mal paylaştırdığını savunmuşlardır.
    Mahkemece, miras bırakan A.’nin ölümü üzerine, mirasçıların aralarında miras taksimi yaptıkları, çekişme konusu 169 ada 1 parselin de anlaşmaya dahil edildiği, tarafların eylemli olarak kendilerine düşen yerleri kullandıkları, davacı İffet’in hem mirastan hisse alıp, uzun süre taksime ses çıkarmayıp hem de eldeki davayı açmasının Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde belirtilen iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
    Gerçektende, miras bırakan A.’nin 19.11.1987 tarihinde ölümü üzerine, mirasçıların 07.02.1989 tarihli protokol ile miras bırakan A. C.’den intikal eden taşınmazları ve taşınır mal varlığını aralarında taksim ettikleri anlaşılmaktadır. Daha sonra mirasçıların rızai taksim doğrultusunda birbirlerine devirler de yapmışlardır. Ancak, dava konusu 169 ada 1 parsel sayılı taşınmaz taksime konu edilmiş değildir. Kaldı ki, terekeden çıkan bir taşınmazın taksime konu edilmiş olsa bile sonuç doğurmayacağı da kuşkusuzdur.
    Öte yandan, gerek 6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının 19. maddesi, gerekse 01.04.1974 tarih, ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu tür davalar 3402 sayılı Kadastro Yasasının 12/3. maddesindeki durum ayrık olmak üzere hiçbir zaman aşımı ve hak düşürücü süreye tâbi değildir.
    Diğer taraftan, davacıların miras bırakanın ölümünden itibaren uzun süre dava açmamış olmaları ve taşınmazın değer kazanması nedeniyle dava açmış bulunmalarının, Türk Medeni Yasasının 2. maddesine uygun düşmeyeceği yönündeki görüşe katılmak yasal ve yargısal uygulamalar gereği mümkün değildir.
    Zira, zaman geçmekle veya kabulle geçerli hale gelmesi mümkün olmayan bir muvazaalı işlemde her zaman için kaydın temelinin yolsuz olması nedeniyle iptal isteminde bulunulması, bundan zarar gören kimsenin yasal hakkıdır. Mahkeme kabulünün aksine süre geçmekle muvazaalı işlemin taraflarının kazanılmış her hangi bir haklarından söz edebilme olanağı da yoktur.
    Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve hukuki olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Dahili davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden dahili davacılar vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 19.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi