MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 43/1, 62, 52/2, 52/4, 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılanlar, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
07/05/2012 tarihli iddianamede, sanık ..."ın kendisini polis memuru olarak tanıttığı, katılan ... hakkında yapılan icra takibine yönelik katılanlara "siz parayı ayarlayın, sizi hapis cezasından kurtaracağız, ben dosyanızı hesaplattım, 65.000 TL tutuyor, parayı ayarlayın yoksa çocuk hapse girer ve orda girdiği gün asılır ölür, kurtaralım, parayı savcılığa yatıracağız" diyerek katılanlardan 19.000 TL ve 6.250 TL parayı elden aldığı, 10.000 TL parayı ise sanık ..."ın hesabına göndertmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edilmesi karşısında; eylemin, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar, sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/01/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.