12. Ceza Dairesi 2016/1912 E. , 2016/11574 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 22/3, 89/2-b, 62, 52, 52/4, 5275 sayılı Kanun"un 106. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Gerekçeli karar başlığında; sanıktan şikayetçi olmayan mağdurun müşteki, taksirle yaralama suçundan hüküm kurulmasına rağmen suçun isminin trafik güvenliğini tehlikeye sokma, 06.05.2012 olan suçun işlendiği tarihin 06.04.2012 olarak yazılmaları ve suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/2-b-c maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak miktarda 181 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, yönetimindeki motosikletin direksiyon hakimiyetini kaybederek meydana getirdiği tek taraflı trafik kazası sonucunda, motosiklette yolcu olarak bulunan mağdur arkadaşının hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyen kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda,
Bilinçli taksir nedeniyle şikayete tabi olmayan taksirle nitelikli yaralama suçunun CMK"nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında olduğu, nitelikli şekilde yaralanan ve olay nedeniyle tazmin edilmesi gereken herhangi bir zararının bulunmadığını ifade eden mağdurun aşamalarda sanıktan şikayetçi olmayıp, soruşturma evresinde sanık ile mağdurun uzlaşmak istediklerini beyan etmeleri karşısında tarafların uzlaştıkları, taksirle yaralama suçu açısından CMK"nın 253/19. maddesi gereğince uzlaşma kurumunun uyuşmazlığı hukuki ve cezai tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırdığı gözetilerek, sanık hakkında taksirle yaralama suçundan açılan davanın uzlaşma nedeniyle düşmesine karar verilmesi, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise esas hakkında bir hüküm kurulması yerine yazılı şekilde taksirle yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Kabul ve uygulamaya göre de:
Sanığa hükmedilen adli para cezası taksitlendirildikten sonra, TCK"nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin kararda belirtilmesi gerektiği gözetilmeksizin, infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106. maddesi gereğince ihtarda bulunulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.