Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5027
Karar No: 2019/2127
Karar Tarihi: 13.03.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/5027 Esas 2019/2127 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı genel müdür yardımcısı iş akdinin haksız yere feshedildiği iddiasıyla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili ve ücret alacaklarını talep etmiştir. Mahkeme, davacının işçi sıfatını taşımadığı ve ticaret hukukuna dayalı alacak talebinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacı ayrıca Ekim ayına ait ücretinin ödenmediğini de iddia etmiştir. Mahkeme bilirkişi incelemesi sonucunda ücretin net 7.000,00 TL, brüt 9.791,58 TL olduğunu belirtmiş, fakat en son aldığı ücret yönünden tanıkların beyanları da göz önünde bulundurulmamıştır. Bu nedenle, Mahkeme, davacının dava konusu ettiği 2013 yılı Ekim ayı ücret alacağının miktarı belirlenip, ücretin ödendiğinin ispat külfetinin de davalıda olduğu gözetilerek sonucuna göre karar vermesi gerektiğine karar vermiştir.
4857 sayılı İş Kanunu Madde 25/II-e haksız nedenle feshedilen işçilerin kıdem-ihbar tazminatı talep edemeyeceği düzenlenmektedir. TTK 394. madde ise huzur hakkı veya ücretin ancak esas sözleşme veya genel kurul kararı ile verilebileceğini belirtmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2017/5027 E.  ,  2019/2127 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/02/2017 tarih ve 2016/462-2017/109 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 01/07/2008 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, en son ücretinin 18.000,00 TL olduğunu, usulsüz olan bir takım kararların müvekkilince imzalanmaması üzerine iş akdine son verilmesine karar verildiğini ve iş akdinin 24.10.2013 tarihinde noter ihtarnamesi ile 4857 sayılı Kanunun 25. maddesi uyarınca davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatları ile çalıştığı süre boyunca fazla mesai, yıllık izin, genel tatil, hafta tatili ücretlerinin ve Ekim ayı ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL kıdem tazminatı,1.000 TL ihbar tazminatı, 1.000 TL yıllık izin ücreti, 1.000 TL fazla mesai ücreti, 1.000 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti, 1.000 TL hafta tatili ücreti, 18.000 TL ücret alacağı olmak üzere toplam 24.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının davalı işyerinde genel müdür olarak çalışmaya başladığını, davacının işveren vekili konumunda olduğunu, işveren vekillerinin kıdem, ihbar tazminatı ve fazla mesai taleplerinin kanuna ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, davacının davalı işverenin güvenini kötüye kullandığını, davalı işvereni maddi zarara uğrattığını ve feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının davalı şirkette 100 pay hisse sahibi olduğu ve yönetici pozisyonunda genel müdür yardımcısı, genel müdür ve yönetim kurulu başkanı sıfatları ile çalıştığı, davacının davalı şirkette işveren vekili statüsünde bulunduğu, 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca işçi vasfını taşımadığı, davalı şirkette hissedar olan davacının aynı zamanda işçi sıfatı ile fazla mesai ve diğer taleplerinin değerlendirilme imkanının olmadığı, davacının yönetici sıfatı ile çalışma saatlerini kendisinin tespit etmesi nedeni ile fazla çalışma, hafta tatili ve yıllık izin ücretlerinin talebinin yerinde olmadığı, TTK 394. maddesi gereğince huzur hakkı veya ücretin ancak esas sözleşme veya genel kurul kararı ile verileceği, davacının maaş artışına ilişkin genel kurul kararı olmadığı, davacının iş akti işine özen göstermemesi ve mali hakları konusunda tek başına karar alması nedeniyle 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-e maddesi gereğince haklı nedenle fesh edildiğinden kıdem-ihbar tazminatı talep edemeyeceği, ücret alacağının bulunmadığı, davacının ticaret hukukuna dayalı alacak veya hak talebinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, davalı şirkette genel müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının hizmet akdinin haksız feshedildiği iddiasıyla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili ve ücret alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacının 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca işçi sıfatını taşımadığı ve ticaret hukukuna dayalı alacak talebinde de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı işçilik alacaklarının yanı sıra genel müdür yardımcısı sıfatıyla hizmet akdine dayalı olarak çalışması nedeniyle 2013 yılı Ekim ayına ait ücretinin ödenmediğini ileri sürerek 18.000 TL ücret talebinde de bulunmuştur.Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporunda 30.07.2013 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacıya emeklerinin karşılığı olarak 6.000,00 TL huzur hakkı ödenmesine karar verildiği ve huzur hakkının Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olmakla ücrete dahil edilemeyeceği belirlenmiş olup, davacının ücretinin net 7.000,00 TL, brüt 9.791,58 TL olabileceği bildirilmiş ancak davacının ücret alacağının ödenip ödenmediği hususunda belirleme yapılmadığı gibi davacının en son aldığı ücret yönünden mahkemece dinlenen tanıkların beyanları da değerlendirilmemiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle davacının dava konusu ettiği 2013 yılı Ekim ayı ücret alacağının miktarı belirlenip, ücretin ödendiğinin ispat külfetinin de davalıda olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi