23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/773 Karar No: 2020/2423 Karar Tarihi: 02.07.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/773 Esas 2020/2423 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ...’nin davalı ...’a olan alacağı nedeniyle SGK tarafından gönderilen paranın tamamının davalı ...’a ödendiği ancak davacı tarafından muvazaalı olduğu iddiasıyla sıra cetveline itiraz edildiği belirtilmiştir. Mahkeme, davacının muvazaa iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak temyiz incelemesi sonucunda, muvazaanın olup olmadığının davalının savunma ve delilleri çerçevesinde tartışılması gerektiği ve davalının alacağının takip tarihi değil doğduğu tarihin araştırılması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda kanun maddesi belirtilmemiştir.
23. Hukuk Dairesi 2017/773 E. , 2020/2423 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının davalı ...’ndan olan alacağı nedeni ile takip başlatıldığını, SGK tarafından gönderilen bedelin tamamının davalı ...’a ödenmesine karar verildiğini, oysa davalılar arasındaki alacak ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek 27.06.2014 tarihli sıra cetveli niteliğindeki kararın iptaline ve paranın davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacının muvazaa yapıldığını ispat edemediği, davalı alacağının daha önce doğduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Muvazaa hukuki nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı, alacağının, gerçek bir alacak olduğunu, birbirini teyit eden ve takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Mahkemece, yukarıda anılan ilke doğrultusunda muvazaanın olmadığına dair davalı alacaklının savunma ve delilleri çerçevesinde alacağın gerçek olup olmadığının tartışılması, davalı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin kuruluşu, davalının alacağının takip tarihi değil doğduğu tarihin araştırılarak bu tarihin esas alınması sureti ile sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.