10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/22537 Karar No: 2016/193 Karar Tarihi: 18.01.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/22537 Esas 2016/193 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/22537 E. , 2016/193 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi Tarihi : 17.09.2015
Dava, hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan S... ve davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dosya arasında mevcut Uzun Vade Hizmet Dökümünün tetkikinde davacının 29.04.1994 giriş 31.12.2001 çıkış tarihli zorunlu Bağkur çalışmasının bulunduğu, davalı işyerinden ise 01.05.1999-31.03.2007 tarihleri arası yapılan bildirimlerinden 31.12.2001"e kadar olan bölümünün iptal edildiğinin görülmesine karşın, mahkemece davacının 01.05.1999-31.03.2007 tarihleri arasındaki çalışmalarının hizmet cetvelinde görüldüğünden bahisle tüm hizmet tespiti talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Aynı dönem içerisinde birden fazla sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olarak sigortalı olunamayacağı yasal gerçeği, doktrin ve uygulamada “çatışan sigortalılık” olarak tanımlanan ve aynı dönemde birden fazla sigorta kurumuna tabi sigortalı çalışmalardan hangisine üstünlük tanınması gerektiğinin tespitini gerektirmiştir. Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık söz konusu olmadığından her iki sosyal güvenlik kurumuna tabi sigortalılığının çakıştığı dönemde baskın çalışma araştırılarak baskın çalışmanın geçtiği Kurum"a tabi sigortalılığa üstünlük tanıması gerekir. Dairemizin bu konudaki görüşü de, aynı döneme rastlayan gerçek ve fiili sigortalı çalışmalardan hangisi kişinin hayatında ekonomik olarak baskın çalışma niteliğini taşıyorsa o çalışmaya üstünlük ve geçerlilik tanınması gerektiği yönündedir. Gerçekten, sigortalı emek ve mesaisini ağırlıklı olarak hangi sigortalı çalışmaya tahsis ediyor, ekonomik yönden geçimini hangi çalışmadan sağlıyorsa, o çalışmaya üstünlük tanımak gerekir. Eldeki davada ise yukarıda belirtilen esaslara riayet edilmediği ve çakışan dönemle ilgili hangi çalışmaya üstünlük tanınması gerektiği araştırılmamıştır. Bu yüzden uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya iadesine, 18.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.