17. Ceza Dairesi 2015/176 E. , 2015/99 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a),(b),(c),(d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, anılan maddenin 3. fıkrasında yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106. maddesinde belirlenen 20.00 TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince Hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ""TCK"nın 53/1.maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘TCK"nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ ve yargılama giderleri ile ilgili bölüme ise 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince Hazineye yükletilmesine cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5271 sayılı CMK"nın 232/1. maddesi uyarınca, hükmün başına “Türk Milleti adına” karar verildiğinin yazılmaması,
2- 5237 sayılı TCK hükümleri lehe kabul edilip uygulama yapıldığı halde, suç tarihi itibariyle işyeri dokunulmazlığını bozmak ve mala zarar vermek suçlarının 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. maddelerinde tanımlanan “uzlaşma” hükmüne bağlı olduğu ve bu konuda değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin 3. fıkrasındaki düzenlemeye göre, maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde belirtilen haktan, sanığın koşullu salıverilme tarihine kadar “kendisinin alt soyu üzerindeki” velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından yoksun bırakılmasına hükmedilmesi gerekirken, bu hak yoksunluğu süresinin diğer kişiler üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından da geçerli olduğu biçiminde karar verilmiş olması,
4- Yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106. maddesinde belirlenen 20.00 TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince Hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz sebepleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.