Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6576
Karar No: 2022/1575
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6576 Esas 2022/1575 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bir davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi, davacı şirketin BİM markasının tanınmış olduğunu ve davacının BİM unsurlu markaları ile davalının BİMATİM markasının benzer olduğunu tespit etmiştir. Mahkeme, davacının taleplerini kısmen kabul etmiş, markanın hükümsüzlüğüne karar vermiştir. Davalı vekili kararı istinaf etmiş ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Davalı vekili tarafından temyiz istenmiş ancak Yargıtay kararı onamıştır. Kararda, 556 sayılı KHK'nın 7/i maddesi Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına tabi tutulduğu, BİM ibaresini içeren özgün markaların tescilinde engel teşkil etmediği belirtilmiştir. Mahkeme, davalı markasının 5 yıllık sessiz kalma süresi dolmadığından dava açma hakkının yitirildiğinden bahsedemeyeceğini ifade etmiştir. Mahkeme, hukuki değerlendirmelerinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığını belirterek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Kan
11. Hukuk Dairesi         2020/6576 E.  ,  2022/1575 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16.05.2017 tarih ve 2016/24 E. - 2017/105 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.07.2020 tarih ve 2017/4726 E. - 2020/1197 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirkete ait BİM markasının Paris Sözleşmesi ve 556 sayılı KHK'nin 7/i ve 8/4 maddesi anlamında tanınmış marka olduğunu, davalının 2011/12496 sayı ile tescil ettirdiği BİMATİM markasının müvekkilinin markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzediğini, aynı tür ve benzer malları kapsadığını, davalının BİMATİM esas unsurlu markası ile müvekkilinin BİM esas unsurlu markalarının ortalama tüketici nezdinde bıraktığı genel intiba görünüm ve özellikle okunuş olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, müvekkili şirketin seri markalarından biri olarak algılanacağını ileri sürerek, davalı şirket adına kayıtlı 16.02.2011 tarih, 2011/12496 sayılı BİMATİM marka tescil belgesinin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin BİMATİM markası ile davacının BİM markası arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesine göre aynılık, benzerlik ve kapsadıkları mallar bakımından halk tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davacının BİM markasının mağazacılık sektöründe, müvekkilinin markasının ise ilaç sektöründe tanındığını, markaların mal ve hizmetlerinde aynı veya benzerliğin bulunmadığını, davaya konu markalar arasında ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafa ait BİM markasının 35. sınıfta 2008 yılı itibariyle tanınmış marka kriterlerini yerine getirdiği ve tanınmış marka olduğu, BİM markasının tanınmışlığı dikkate alındığında BİMATİM markası ile karşılaştırıldığında her iki markanın da BİM ibarelerinin ortak olduğu, tüketici nezdinde markanın ilk baş kelimesi ve kısmı etkili olduğundan, BİM ve BİMATİM markalarının birbirinin seri markaları olarak anlaşılabileceği ve karıştırma ihtimalinin söz konusu olacağı, ancak davalı markasının kapsamında olan farmasötik ürünlerin kullanıcısı doktor ve eczacıların dikkat seviyesinin yüksek olduğu kabul edildiğinde, bu tür ürünlerde karıştırma ihtimali diğer ürünlere göre düşük olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Bim A.Ş.’ne ait tanınmış markanın davalı tarafın markasının 05. sınıfta tescilli kısmı olan insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi amaçlı kimyasal ürünler, kimyasal elementler, tıbbi amaçlı diyet maddeleri, zayıflatıcı ürünler, bebek mamaları, tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler, diş hekimliği için ürünler (aletler-cihazlar hariç), dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler) tıbbi amaçlı deterjanlar yönünden karıştırma ihtimali olmadığından, bu emtialar hariç 5. sınıfta kalan diğer emtialar, 3. sınıf, 29. ve 35. sınıf bakımından markanın hükümsüzlüğüne, hükümsüz sayılan kısımlar yönünden TPE kayıtlarından terkinine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafa ait BİM markasının, marketçilik sektöründe tanınmış marka olduğu ve T/01577 başvuru numarası ile tanınmış marka sicilinde kayıtlı olduğu, davalı vekili 556 sayılı KHK 7/i maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 27/05/2015 tarihli, 2015/33 Esas 2015/50 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğini, BİM ibaresini içeren özgün markaların tesciline engel teşkil etmeyeceğini, davacının bu ibare üzerinde tekel hakkı doğurmayacağını MKHK madde 7 ve 8'de sayılan nedenlerden, hangisine dayanıldığının belirtilmemesinin Anayasa'nın 141. ve HMK'nın 297. maddesine aykırı olduğunu ileri sürmüşse de, mahkeme kararının gerekçeli olduğu, kararda 556 Sayılı KHK 7/i maddesine dayanılmadığı ve kararın gerekçesinden 556 sayılı KHK’nın 8. maddesine dayanıldığı anlaşıldığından davalı vekilinin bu istinaf sebeplerinin yerinde görülmediği, davalının hükümsüzlüğü istenen BİMATİM markasının, davacının BİM unsurlu markalarının tescilli olduğu 03/05/29/ ve 35. sınıflarda tescil edildiği, markanın ilk hecesinin davacının tanınmış BİM markası ile başladığı, bu ibareye getirilen ATİM hecesinin BİM ve BİMATİM ibarelerinin anlamı bulunmadığı ve tüketicinin markanın ilk hecesine dikkat edeceği göz önüne alınarak, markaya farklılık kazandırmadığı, markaların görsel ve işitsel olarak benzer olduğu, 03/05/29. sınıfta hükümsüzlüğe karar verilen tescilli emtiaların marketlerde satılan emtia grubunda olduğu, bilirkişi raporunda sektörel incelemede perakende sektöründe mağaza markalı ürünlerin arttığının belirtildiği, tüketicinin aynı raflarda gördüğü ürünlerin farklı işletmelerden geldiğini farkedemeyebileceği, BİMATİM markalı ürünlerin davacı markalarının serisi gibi algılanabileceği, 35. sınıf hizmetlerde de, ortalama tüketici kitlesine hitap ettiğinden iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacının markasının tanınmış olmasının iltibas tehlikesini arttırdığı, mülga 556 sayılı KHK 8/4 maddesinde düzenlenen nispi red ve 42. maddesinde düzenlenen hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalı markasının tescil tarihi ile dava tarihi arasında uygulamada kabul edilen, 5 yıllık sessiz kalma süresi dolmadığından dava açma hakkının yitirildiğinden bahsedilemeyeceği mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi