12. Ceza Dairesi 2015/10180 E. , 2016/11562 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 51/1-3, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."nın yönetimindeki ticari yolcu minibüsü ile açık havada, gündüz vakti, azami hız limitinin 50 km. olduğu yerleşim yerinde, iki yönlü, asfalt kaplama, yüzeyi kuru, düz, eğimsiz, 7 m. genişliğindeki caddeyi takiben kavşağa doğru beyanına göre 50 km. hızla seyir halindeyken, gidişine göre sağındaki tek yönlü sokakta ters istikamette ilerleyip kontrolsüzce seyir yönüne çıkan kasksız sürücü Muzaffer idaresindeki motosikletin yan kısmına, zeminde 20 m. fren izi bırakarak, kendi aracının ön kısmı ile çarpması ve çarpma noktasına 11 m. mesafede duruşa geçmesi neticesinde savrulan motosiklet sürücüsünün aynı gün öldüğü olayda,
Dairemizce de izlenen kaza anına ilişkin görüntü içeriğine, çarpma noktasından önce zeminde tespit edilen fren izinin uzunluğuna, kazanın oluş şekli ve saati ile mahal koşullarına göre; sanık sürücünün kavşağa yaklaştığı halde hızını azaltmamasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 52/1-a maddesi gereğince tali kusurlu olduğu görüşünü içeren ve hükme esas alınan 21.05.2014 hakim havale tarihli bilirkişi raporunda bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki, “...Sanığın yönetimindeki minibüsün teknik özellikleri ile kaza yerinde ölçülen fren izi ve durma noktası esas alınarak, sanığın sevk ve idaresindeki aracın kaza sırasında olması gereken hızı bilimsel olarak tespit edilmek ve dosyada mevcut kaza anını gösteren görüntüler de değerlendirmek suretiyle kusur durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi, karayolları trafik fen heyeti veya üniversitelerin konu ile ilgili bölümlerinde uzman öğretim görevlilerinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden inceleme yaptırılıp alınacak rapordan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna itibarla eksik incelemeye dayalı olarak mahkumiyet kararı verilmesi...” nedenine dayalı olarak hükmün bozulmasını öneren görüşe iştirak edilmemiş, adli emanete alınan 1 adet CD hakkında bir karar verilmemesi, bu konuda mahkemesinden her zaman bir karar alınması olanaklı olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusur durumuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Vekalet ücretinin katılan yerine davanın tarafı olmayan vekili lehine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün vekalet ücreti takdirine ilişkin 11. paragrafındaki “MÜDAHİL VEKİLİNE” ibarelerinin, “KATILANA” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.