17. Ceza Dairesi 2015/188 E. , 2015/91 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesi"nin 23/12/2009 tarih ve 2008/15814 Esas-2009/17291 Karar sayılı ilamında belirtildiği şekilde, sanığın 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/3, 232/6 ve 40. maddeleri uyarınca yasa yolu açıklamasından haberdar edilmesi için Daire"nin anılan kararının sanığa 7201 sayılı Tebligat Kanununun 16. maddesinde öngörülen usule uygun olarak tebliğ edildiği; yapılan tebligat gereğince Daire kararında açıklandığı üzere sanığın temyiz başvuru usul ve yöntemi hakkında bilgi sahibi olduğu ancak, temyiz isteminde bulunmadığı ve bu şekilde ....Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/06/2006 gün ve 2005/598 Esas-2006/587 Karar sayılı hükmünün kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yukarıda izah edilen aşamadan sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 06/06/2008 tarih ve 2008/121010 sayılı kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde:
Anılan yazıda:
1-Sanığa isnat olunan suçun, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun mülga 24. maddesi uyarınca uzlaşma kapsamında bulunduğu cihetle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesi gereğince sanık hakkında uzlaşma hükümleri uygulanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesinde ve 5395 sayılı Kanun"un 23. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunun tartışılmaması suretiyle anılan Kanun"un lehe hükümlerinin uygulanmamasında,
2-Kayden 26/10/1986 doğumlu olup, suçun işlendiği 19/09/2004 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezadan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 55/3. Maddesi gereğince indirim yapılmamış bulunulmasında,
3-Suçun işlendiği tarihte 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının gerek 647 sayılı Kanun"un 4/2. maddesi karşısında anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki ceza veya tedbirlerden birine gerekse 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesi uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemiş bulunulmasında isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması” istenilmiştir.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ
I- Dosyada mevcut adli sicil kaydına göre, sanığın önceden kasıtlı suçtan hükümlülüklerinin bulunması nedeniyle, 5395 sayılı Kanunun 23. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14. maddesinde öngörülen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bu yönden bozma isteyen düşüncenin REDDİNE,
II-1-Sanığa isnat olunan suçun, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun mülga 24. maddesi uyarınca uzlaşma kapsamında bulunduğu cihetle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesi gereğince sanık hakkında uzlaşma hükümleri uygulanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kayden 26/10/1986 doğumlu olup, suçun işlendiği 19/09/2004 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezadan, 765 sayılı TCK"nın 55/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Suçun işlendiği tarihte 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının, gerek 647 sayılı Kanun"un 4/2. maddesi karşısında anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki ceza veya tedbirlerden birine gerekse, 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirdiğinden, kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gönderme yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile; hırsızlık suçundan sanık ... hakkında verilip kesinleşen ...Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/06/2006 gün ve 2005/598 Esas - 2006/587 Karar sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Yasanın 309/4-b maddesi gözetilerek mütealip işlemlerin mahalli mahkemesince yerine getirilmesine, 31/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.