Esas No: 2020/6655
Karar No: 2022/1576
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6655 Esas 2022/1576 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı şirket, davalıdan altın satın aldığını ve işçilik hizmeti aldığını ancak davalının borcunu ödemediğini iddia ederek, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Ancak ilk derece mahkemesi, davacının konuyla ilgili yazılı delil sunamaması ve mal teslimine dair kaydın bulunmaması nedeniyle davayı reddetmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi de aynı gerekçeyle davacının istinaf istemini reddetmiş ve karar temyiz edilmiştir. Yargıtay, yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararında bir yanlışlık bulunmadığına hükmederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak HMK'nın 200, 353/b-1, 370/1 ve 372 belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15.03.2019 tarih ve 2017/238 E- 2019/81 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.06.2020 tarih ve 2019/1498 E- 2020/673 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının, davacı şirketten altın satın aldığını ve işçilik hizmetinden yararlandığını, davalının aldığı altın ve işçilik hizmetine karşılık 25/12/2015 tarih ve 929416 nolu 87.097,57 TL bedelli bir adet irsaliyeli fatura düzenlendiğini, davalının borcunu ödemediğini, davalı borçlu aleyhine Manavgat 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/1436 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip dayanağı faturanın sağ alt kısmında yer alan teslim tesellüm bölümünün boş ve imzasız olduğunu, düzenlenmiş bir teslim tesellüm belgesinin mevcut olmadığını, takip dayanağı faturanın 8 günlük süresi içinde davacı tarafa iade edildiğini, temel ilişkinin reddedildiğini, malın teslim edildiğine dair bir kayıt da bulunmadığını belirterek, haksız ve kötü niyetli davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacı tarafa ticari defter ve belgelerini sunması ve delillerini bildirmesi için kesin süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği, buna rağmen ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği, fatura miktarı nazara alındığında, davacının, fatura konusu malların davalıya teslimini, HMK’nın 200. maddesindeki yazılı delillerle ispatlamak zorunda olduğu, icra takibine konu faturanın irsaliyeli fatura niteliğinde olduğu, malı teslim alan kısmında isim ve imza bulunmadığı, davacı tarafın faturaya konu malların davalıya teslimine ilişkin imzalı belge sunamadığı gibi açıkça yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davanın faturaya dayalı takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, ispat yükünün davacıya düştüğü, mal teslimini yazılı delille ispatlaması gerektiği, takibe ve davaya konu 25/12/2015 tarihli 87.097,57 TL bedelli irsaliyeli faturada teslim alan imzasının bulunmadığı, mahkemece davacının İzmir’de olduğu bildirilen ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için 15/05/2018 tarihinde İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, talimat mahkemesince defterlerini ibraz etmesi için davacıya iki hafta kesin süre verildiği, bu hususun 11/06/2018 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmesine rağmen, 31/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davacının defterlerini bilirkişiye ulaştırmadığı, davacı tarafca herhangi bir mücbir sebep de ileri sürülmediği, davacı vekili tekrar ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmasını talep etmiş ise de, bu talep kesin süreye uyulmadığından mahkemece reddedildiği, yemin deliline de dayanmayan davacı alacaklı olduğu iddiasını ispatlayamadığından, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.