19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/24625 Karar No: 2017/7345 Karar Tarihi: 26.09.2017
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/24625 Esas 2017/7345 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, İcra Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 2004 sayılı Kanuna aykırılık suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verilen bir davayı incelemiştir. Dosyada yer alan belge ve tutanaklar incelendiğinde, takip borçlusu şirketin adresine haciz için gidildiğinde borçlu şirket yetkilisi olan sanıkın iş yerini terk ettiği ve adreste faaliyet göstermediğinin tespit edildiği belirtilmiştir. Ancak alacaklı vekilinin, İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesi uyarınca öngörülen üç aylık süre içinde şikayette bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle, şikayetin düşürülmesi gerektiği halde mahkumiyet kararı verilmesi hatalı bulunmuştur. Kararda ayrıca, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinde yapılan değişiklikle etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlarla ilgili özel bir hüküm getirildiği belirtilmiştir. Ancak İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesinin ise, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi uzlaştırma kurumuyla çözmeyi amaçladığına dikkat çekilerek, uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda öncelikle uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, davada bu kanun maddelerinin
19. Ceza Dairesi 2015/24625 E. , 2017/7345 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Şikayet dilekçesinde, takip borçlusu şirketin adresine 18/12/2012 tarihinde haciz için gidildiğinde borçlu şirket yetkilisi olan sanığın iş yerini terk edip gittiğinin ve adreste faaliyet göstermediğinin haciz tutanağıyla belirlendiğinin, şikayetçi vekili tarafından iddia edilip ileri sürülmüş olması nedeniyle, alacaklı vekilinin haciz tarihi itibariyle fiili öğrenmesine karşın, İİK’nın 347. maddesinde öngörülen üç aylık süre içerisinde şikayette bulunmadığının anlaşılması karşısında, şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 26.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.