4. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/11881 Karar No: 2012/910 Karar Tarihi: 26.01.2012
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/11881 Esas 2012/910 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2010/11881 E. , 2012/910 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/11/2008 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Davacı, davalının bilirkişi olarak görev yaptığı ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/212 esas sayılı dosyasındaki davalı ..."in bilirkişi raporuna itirazı üzerine verdiği cevapta davacıyı kasteredek "Akıl hocası hasta ruhlu adam, hastalık derecesinde her şeyi çok bildiğini zannetmektedir"... Marazi olarak herkesi şikayet etmektedir..Hiç tanımadığım ..."i ve köylüleri bu adam kışkırtmaktadır... Aklı sıra gözdağı vererek mutlaka onun talebine uygun rapor düzenlettirecektir...Böyle bir çekingenliğimiz yoktur" şeklindeki ifadelerle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu bildirerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı cevabında, akıl hocası olarak davacıyı kastetmediğini, zaten kendisini tanımadığını, kastettiği kişilerin köylüleri yanlış olarak yönlendirmeye çalışan orman idaresinde çalışan veya oradan emekli olmuş mühendisler olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece dava konusu dilekçede davacının kastedildiği ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu yönünde kesin ve inandırıcı kanaat gelmediği gerekçesiyle istem reddedilmiştir. Dosyadaki delillere göre, davalının daha önce davacının eşinin kadastro mahkemesinde görülen davasında bilirkişilik yaptığı, hatta davacı ve eşi tarafından bu nedenle Cumhuriyet Savcılığına şikayet edildiği, yine Orman İdaresi ile köylüler arasındaki ihtilaflar konusunda aktif rol oynadığı ve köylüleri yönlendirdiği, bu bağlamda dava konusu dilekçede tarif edilen kişinin davacı olduğu sabittir. Ayrıca davalı tarafından yazılan dava konusu dilekçede davacı için "hasta ruhlu adam" denilerek kişilik haklarına saldırıda bulunulmuştur. Şu durumda, uygun bir miktar manevi tazminat hüküm altına alınmalıdır. Anılan yön gözetilmeden istemin tümden reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıdaki gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.