17. Hukuk Dairesi 2019/495 E. , 2020/6346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin verilen hüküm, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada, davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, meçhul araçla çarpışmasıyla oluşan kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davacıda oluşan maluliyetin %70 olarak saptandığını, davacının maluliyetinden doğan zarardan davalının sorumlu olduğunu, tedavi için yapılan 30.000,00 TL"lik giderin Bağ-kur tarafından karşılanmayan 8.000,00 TL"lik kısmından da davalının sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL. maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada, davacı vekili; asıl davaya konu kazaya karışan (davacının yolcu olduğu) ... plakalı aracın işleteninin değişmesi nedeniyle ZMSS poliçesinin geçersiz olduğu savunulduğundan, davacının maluliyet zararından ve tedavi giderlerinden davalının sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL. maddi tazminatın 02.04.2008 tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 16.09.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, asıl ve birleşen davadaki taleplerini 44.583,84 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, husumet itirazında da bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine; birleşen davanın kabulü ile 41.583,84 TL. işgöremezlik tazminatı ve 3.000,00 TL. SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 44.583,84 TL. tazminatın temerrüt tarihi olan 16.04.2008"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükmün, birleşen davanın davalısı ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 19.02.2018 tarih, 2015/9598 Esas ve 2018/1058 Karar sayılı ilamı ile; "2918 sayılı KTK"nun 20/d maddesi ile aynı Kanun"un 94/3. ve 95/2. maddeleri gereği, davacının yolcu olduğu aracın ZMSS poliçesinin geçerliliğini koruduğu ve davaya konu kazada oluşan zararın poliçe teminatında olduğu; olay tarihini kapsar zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunması halinde davalı ..."na husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı; davalı ..., kazaya karışan meçhul karşı araç nedeniyle, kaza tarihindeki sigorta teminat limitleri dahilinde 57.500,00 TL. tazminatı davacıya ödediğinden, bu sebepten de sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek, davalı ..."nın davaya konu kazada oluşan zarardan sorumlu olmadığına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle hüküm tesisinin doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine; birleşen davaya konu edilen zarardan davalının sorumlu olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına; davacı taraf mahkeme ilk hükmünü temyiz etmediğinden, asıl dava davalısı Ankara Sigorta hakkında verilen husumetten red kararının kesinleştiği dikkate alındığında, kesinleşen hüküm kısmına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün olmamasına; birleşen dava davalısı ... yönünden ise, Dairemizin bozma ilamına uygun biçimde hüküm tesis edildiğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine; mahkeme gerekçeli kararının başlık kısmında, davalı ..."nın eski ünvanının yazılması ve birleşen dava davalısı olan ..."nın asıl davada da davalı olarak gösterilmesinin, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmesine göre; asıl ve birleşen davada
davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 54,40 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 02/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.