Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20396
Karar No: 2016/156
Karar Tarihi: 18.01.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/20396 Esas 2016/156 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/20396 E.  ,  2016/156 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile hastalığının mesleki olduğunun tespiti ile sürekli iş göremezlik derecesinin tespiti ve Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine, karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava dosyasından, 1991–2000 yılları arasında davalı işverene ait işyerinde çalışmaları sonrasında davacının 18.04.2001 tarihli Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesinden alınan kurul raporu ile mesleki astım bronşit hastalığı tanısı üzerine 19.06.2001 tarihli kurum kararıyla davacıya %10 sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden 18.04.2003 tarihinde kontrol kaydıyla gelir bağlandığı, fakat daha sonra kurum içi yapılan teftiş ile birlikte davacı hakkında kontrol kaydı nedeniyle aldırılan 15.04.2003 tarihli rapor ile davacının arızasının başlangıcından itibaren mesleki olmadığına dair kanaat bildirilmesi sonrasında davalı kurumca davacıya bağlanan gelirin iptali ile yersiz ödeme borcu tahakkuk ettirilmesi nedeniyle eldeki davanın açıldığı, mahkemece Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp 3. İhtisas dairesindan aldırılan raporlar sonucunda davacının arızasının mesleki olmadığı kanaati ile yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmakta ise de; verilen red kararının eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
    5510 sayılı Yasanın 14. maddesi incelendiğinde; "Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.
    Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;
    a)Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi,
    b)Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi, sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.
    Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, gerekli belgelerle Kuruma müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
    (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından, (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından, bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç iş günü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücu edilir.
    Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmalar, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabilir.
    Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usulü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır." düzenlemesine yer verildiği görülmüştür.
    Diğer taraftan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 58"inci ve 95’inci maddesinde meslekte kazanma gücü ve malûl sayılmayı gerektirecek hastalık veya arızanın bulunup bulunmadığının tespitinde izlenecek yol açıklanmıştır. Buna göre davacıdaki arızanın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda öncellikle davalı hakkında Kurum nezdinde bulunan tüm sağlık raporlarının temini ile kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan davalı Adil’de belirlenen hastalığın mesleki olup olmadığına ve başlangıcına ve kazanma gücü kaybı oranına dair rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak, itiraz halinde, Adli Tıp Kurumundan alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak raporla, bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Eldeki davada ise; mahkemece Aldırılan Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporunda “Davacı hakkında düzenlenmiş tıbbi belgeler, kişinin muayenesi ve tetkikleri sonucunda, yaklaşık 8 yıl önce ayrılmış olmakla birlikte mevcut durumunun mesleki astıma bağlı olabileceği gibi sigara içmiş bir kişide sigara içiminin bronkoprovokasyon testini pozitifleştirebileceği dikkate alındığında hastalığının
    mesleki olup olmadığının bilinemeyeceği oy birliği ile mütalaa olunur.” Şeklinde kanaat bildirilmesi karşısında, mahkemece davacı hakkında Yüksek sağlık kurulu ile Adli Tıp Raporu arasındaki çelişkiyi giderecek bağlayıcı olacak şekilde prosedürü de tamamlayarak Adli Tıp Genel kurulundan da rapor aldırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Diğer taraftan, davacının kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemi bakımından, davacı hakkında aldırılan raporlara etki etmesinin mümkün olmadığı dikkate alındığında, 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kuralın yer almaması nedeniyle süren uyuşmazlıklara uygulanması gereken ve Borçlar Kanununa göre özel yasa niteliğinde olan 5510 sayılı Yasanın 96. maddesinin “b” fıkrasındaki “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;...b)Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise, bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır…” hükmü uygulanmak suretiyle,denetime elverişli şekilde aldırılacak bir bilirkişi raporu sonrasında davacı kurum alacağının belirlenmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabersizdir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda araştırma ve değerlendirme yapmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya verilmesine, 18.01.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi