Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/21177 Esas 2016/152 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21177
Karar No: 2016/152

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/21177 Esas 2016/152 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/21177 E.  ,  2016/152 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Dava, aleyhine geçilen icra takibine davalının itirazının iptali ile inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-İcra ve İflas Kanunu"nun 67/2. maddesi gereğince, itirazın iptali davasında takip borçlusunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine red veya hükmolunan tutarın %40"ından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için, alacaklının icra takibinde haksız olmasının yanında kötüniyetli olması da gereklidir.
    Diğer taraftan, 5510 sayılı Yasa’nın 108/c maddesi gereğince 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren aynı Yasanın 88/18. Maddesinde, Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nda yazılı tazminat ve cezaların Kurum hakkında uygulanmayacağı belirtilmiştir.
    Kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme bulunmamaktadır. İlke olarak her yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyeceklerdir. Ancak, devam eden uyuşmazlıklarda, tamamlanmamış hukuki durumlara yeni yasa veya düzenleyici kural “derhal yürürlüğe girme” niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda
    kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur.
    Bu açıklamalar karşısında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 88/18. Maddesinin somut ihtilafa uygulanacağının kabulü gerekmekte olup, Mahkemece, davacının kamu kurumu olup; kötüniyetli olmasının mümkün bulunmadığı, belgeler üzerinden yaptığı inceleme ile davalı aleyhine takibe geçtiği gözetilmeksizin kötüniyet tazminatı ile sorumluluğuna hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : Hükmün davacı aleyhine kötüniyet tazminatına ilişkin “1.” Paragrafında yer alan “takip konusu alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatı olan 2788, 00 TL nin de davacı Kurumdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin silinerek çıkarılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.01.2016 gününde karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.