20. Hukuk Dairesi 2014/9707 E. , 2015/2809 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1993 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, Harmanlı – Cumhuriyet Mahallesi 139 ada 176 parsel sayılı 5766,67 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ..., taşınmazın 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmış, mahkemece; davanın kabulü ile 139 ada 176 parselin tapu kaydının iptaline, ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/06/2011 gün ve 7922 - 8032 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu uygulamalarına esas olmak üzere 6831 sayılı Kanun gereğince orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapıldığı ve orman kadastrosunun 10.08.1989 tarihinde kesinleştiği bildirilmiştir. Dairenin 07.07.2008 tarihli iade kararında orman kadastrosuna ilişkin ilân tutanağı istendiği halde getirtilmemiştir. Ayrıca, dava dosyasında bulunan orman tahdit haritası ile orman bilirkişiler tarafından düzenlenen 13.11.2007 tarihli rapora ve 12.11.2008 tarihli ek rapora ekli krokide gösterilen 2037 - 2038 - 2039 - 151 - 2043 ve 2044 .. noktaları arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik bulunmamaktadır.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle yörede 1988 yılında yapıldığı anlaşılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait ilan tutanağı getirtilmeli ve 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle
bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renklerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. " denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, taşınmazın 2/B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı iddia edilen taşınmazın tapusunun iptali ile tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 12.10.1993 – 11.11.1993 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır.1988 yılında 3402 sayılı Kanun çalışmalarına esas olarak yapılan orman kadastro çalışmalarına ait haritaların fennî sıhhate haiz olmaması nedeniyle uygulanamadığı ve kesinleşmediği bildirilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 09/04/2015 günü oy birliği ile karar verildi.