14. Hukuk Dairesi 2016/12877 E. , 2020/609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili ve dahili davalılardan ... İl ... Müdürlüğü vekili tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davaya konu 418 ve 420 parsel sayılı taşınmazlarda hissedar olduğunu belirterek bu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ... vekili, davaya konu taşınmazlardan 420 parsel üzerinde köy okulu bulunduğundan davanın ... İl ... Müdürlüğüne ihbar edilmesi gerektiğini belirterek taşınmazların öncelikle aynen taksimini, mümkün olmaması halinde taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “dava konusu ... İli, Merkez İlçesi, ... Köyü, ... Mevkii, 418 ve 420 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın taşınmazların üzerlerindeki tüm beyan ve şerhlerle yükümlü olarak satılması suretiyle giderilmesine ve 420 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ... Köyü tarafından yaptırıldığı yazılı kerpiç okul yıkılmış olduğundan, satış bedelinin paylaştırılması sırasında ... Köyü Tüzel Kişiliğine pay verilmemesine” karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... vekili ile dahili davalı ... İl ... Müdürlüğü vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davaya konu taşınmazlardan 418 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) 420 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan incelemede ise;
Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Ortaklığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı var ise, bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.03.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir.
İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir.
İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 700. maddesi uyarınca, "Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder."
Somut olaya gelince; davaya konu taşınmazlardan 420 parsel üzerinde bir okulun varlığı, dosyadaki 15.02.2016 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki fotoğraflarla sabit olduğu gibi bu taşınmazın tapu kaydında yer alan muhdesat bilgilerinden de anlaşılmaktadır.
Bu taşınmaz üzerinde halen faal durumda olan bir okul binası mevcut olduğuna göre, okulun bulunduğu bölüm kamu malı niteliği kazandığından mahkemece yapılacak iş, okul binasının bulunduğu alanın ifrazının mümkün olup olmadığının araştırılması, ifrazının mümkün olduğunun anlaşılması halinde bu bölüme isabet eden kısmın ifrazıyla geriye kalan kısmın satışına karar verilmesi, mümkün değilse bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece, taşınmazın tamamının satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de, dahili davalı ... İl ... Müdürlüğünün tüzel kişiliğinin bulunmadığı ortadadır. Dava ehliyeti, davada taraf olma ehliyetidir. 6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Maddede, gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir. Tüzel kişilerin de dava ehliyeti, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 49. ve 50. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 52. maddesine göre bulunmakta olup, tüzel kişilerin fiil ehliyetine sahip olmaları sebebiyle dava ehliyetine de sahip oldukları anlaşılmaktadır. Bu nedenle, ortada bir tüzel kişiliğin olmaması halinde dava ehliyetinden de söz edilemeyeceğinden, mahkemece, tüzel kişiliği bulunmayan ... İl ... Müdürlüğü yönünden 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d. maddesi gereğince pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi halde karar verilmiş olması, ... İl ... Müdürlüğünün kendisini vekille temsil ettirdiği halde kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması ve davalılardan ... harçtan muaf olduğu halde aleyhine harç ile yükümlü tutulmuş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ... vekili ile dahili davalı ... İl ... Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 418 parsel yönünden hükmün ONANMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle; 420 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalılardan ... vekili ile dahili davalı ... İl ... Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.