Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5264
Karar No: 2016/11505
Karar Tarihi: 03.10.2016

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/5264 Esas 2016/11505 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/5264 E.  ,  2016/11505 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : A-22/11/2015 tarihli eylemine ilişkin; TCK"nın 179/3-2, 53/1. maddeleri gereğince mahkûmiyet,
B-30/11/2015 tarihli eylemine ilişkin; TCK"nın 179/3-2, 53/1. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından "koşullu salıverme tarihine kadar" devamına karar verilmesi gerektiğinin ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından, TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin, (A) ve (B) bentlerinin (6). paragraflarının çıkarılarak yerine, "Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanunun 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanunun 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK"nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları





açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine," şeklindeki bendin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/10/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



(M)






MUHALEFET ŞERHİ

CGK 2012/249 Karar No ve 2014/276 Karar No içeriğinde anlaşılmak üzere;
Ceza hukukunda yasadaki suç tanımına uygun olarak gerçekleşen her netice ilke olarak ayrı bir suç oluşturur ve fail kaç netice meydana getirmiş ise o kadar suç işlemiş sayılarak her birinden dolayı ayrı ve bağımsız cezalandırılır. Ancak bazı hallerde birden fazla netice meydana gelmiş olsa bile, faile meydana gelen netice kadar ceza verilmeyerek tek bir ceza verilmesi ile yetinilir. Birden fazla neticenin meydana gelmesine karşın faile tek ceza verilmesini gerektiren hallerden biri de zincirleme suçtur. Zincirleme suçta faile tek ceza verilirken, yasanın öngördüğü miktarda bir artırım da yapılması söz konusudur.
Zincirleme suç, 765 sayılı Yasanın 80. maddesinde; Bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak kanunun aynı hükmünün bir kaç defa ihlal edilmesi, muhtelif zamanlarda vaki olsa bile bir suç sayılır şeklinde düzenlenmişken, 5237 sayılı TCY"nın 43/1. maddesinde, Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır biçiminde düzenlenmiştir.
5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için;
a- Aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi,
b- İşlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması,
c- Bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerekmektedir.
765 sayılı TCY"ında yer alan muhtelif zamanlarda vaki olsa bile; ifadesi karşısında, aynı suç işleme kararı altında birden fazla suçun aynı zamanda işlenmesi durumunda diğer koşulların da varlığı halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi olanaklıdır. Nitekim 765 sayılı TCY"nın yürürlüğü zamanında bu husus yargısal kararlarla kabul edilmiş ve uygulama bu doğrultuda yerleşmiştir.
5237 sayılı TCY"nın 43/1. maddesinde bulunan, değişik zamanlarda ifadesinin açıklığı karşısında öğretide de, zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için suçların farklı zamanlarda işlenmesi gerektiği konusunda görüş birliği bulunmaktadır. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, suçların mutlaka değişik zamanlarda işlenmesi gereklidir ki, bunun sonucu olarak, aynı mağdura, aynı zamanda, aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda tek suçun oluşacağı kabul edilmiştir.



Zincirleme suça ilişkin bu genel açıklamalardan sonra uyuşmazlığın çözümüne katkısı bakımından "hukuki kesinti" kavramı üzerinde durulması gerekmektedir.
Sanık hakkında iddianame düzenlendikten sonra, sanık tarafından aynı suçun tekrar işlenmesi durumda, yeni ve ayrı bir suç söz konusu olacaktır. Buna karşın işlemi olduğu suçtan dolayı henüz hakkında iddianame düzenlenmeden, sanığın aynı suç işleme kararıyla ve aynı mağdura karşı yeniden suç işlemesi durumunda, hukuki kesinti gerçekleşmeden aynı suçun işlenmesi söz konusu olduğundan sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Bu ahvalde sanığın her suçtan ayrı ayrı cezalandırılması yoluna gidilmeyecek, sanığa bir suçtan ceza verildikten sonra hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle cezasından artırım yapılacaktır.
Dairemizin 2012/29612 E, 2013/27152 K sayılı ilamında, sanık hakkında TCK"nın 179/2-3, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri ve Cumhuriyet savcısının temyizi üzerine;
Kolluk görevlilerinin yaptığı kontrolde, sanığın aynı gün içerisinde saat 15:58"de yapılan kontrolde 171 promil alkollü vaziyette araç kullanırken yakalanıp, hakkında işlem yapılarak bırakıldığı, saat 17:00 sularında sanığın trafikte tehlikeli şeklide araç kullandığının bildirilmesi üzerine saat 18:29"da yapılan ölçüme göre 220 promil alkollü vaziyette araç kullanırken ikinci kez yakalanarak hakkında işlem yapıldığı olayda; sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında çok kısa zaman aralığı ile aynı suçu birden fazla işlediği anlaşılmakla; sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince bozma kararı verilmiştir.
Somut olay ve dava dosyası incelendiğinde, sanık hakkında alkollü olarak trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 22/11/2015 tarihinde tutanak düzenlendiği henüz bu tutanaktan dolayı hukuki kesinde olan iddianame tanzim edilmeden kısa zaman aralığı olan 8 gün sonra 30/11/2015 tarihinden sonra yeniden benzer şekilde araç kullanırken yakalanması üzerine yeni bir tutanak düzenlendiği ve her iki tutanaktan dolayı sanık hakkında ayrı ayrı iddianame tanzim edilip tek dava dosyası üzerinden yargılama yapılarak ayrı ayrı mahkeme hükmü kurulduğu, oysa yukarıda yazılı anlatım, CGK ve Dairemiz kararına göre hukuki kesinti olan iddianame tanzim edilmeden sanığın; 30/11/2015 tarihli tutanakta suçu yakın zaman aralığında işlemesi ve sanık hakkında TCK"nın 43. maddesindeki teselsül hükümleri uygulanması gerektiği kanaatiyle çoğunluk görüşüne muhalifim.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi