21. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1068 Karar No: 2019/466 Karar Tarihi: 04.02.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/1068 Esas 2019/466 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2018/1068 E. , 2019/466 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, yaşlılık aylığından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintilerinin iptaline, yapılan kesintilerin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, davacının yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine ilişkin işlemin iptali, dava tarihine kadar tahsil edilen 11.263,25 Liranın davalı Kurumdan iadesi, davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.25.08.1999 gün ve 4447 sayılı Yasa"nın 38. maddesi ile 1479 sayılı Yasa"ya eklenen Ek 20. maddesinde; 1479 sayılı Kanuna veya diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık aylığına hak kazanan ancak daha sonra 1479 sayılı Kanun"un 24. maddesinin I. bendine göre çalışmasına devam eden veya çalışmaya başlayanların aylıklarından Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin yapılacağı düzenlenmiştir.Öte yandan 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın sigortalı olmayı düzenleyen 4/1-b maddesine göreticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeni ile gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanların sigortalı olacağı düzenlenmiştir.Somut olayda, 15.01.1995 tarihinden itibaren emekli sandığından aylık alan davacının aynı zamanda 04.12.2003-30.12.2011 tarihleri arasındaki vergi mükellefiyeti nedeni ile 1479 sayılı Yasa"ya (5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesine) tabi zorunlu sigortalılığının varlığı karşısında yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine ilişkin Kurum işleminin yerinde olmadığından söz edilemeyeceğinden davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi gerektiği açıktır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.