Esas No: 2021/552
Karar No: 2022/1635
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/552 Esas 2022/1635 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, müvekkilinin işsiz kaldığını ve sigortadan yararlanmak istediğinde, davalı şirketin rizikonun sigorta kapsamı dışında olduğunu iddia etti. Mahkeme, davacının işveren şirketin durumunu ve kendisinin işsiz kalacağını bilebilecek durumda olduğuna ve bu hususun poliçe düzenlenmesi sırasında davalı sigorta şirketinden saklandığına karar verdi. Gelir Koruma Sigorta Poliçesi özel şartlarına göre, davacının işsizlik tazminatına başvurabilmesi için 30 günlük bekleme süresi olduğu ancak davacının iş akdinin fesih tarihinden 1 gün sonra İşsizlik Talep Başvuru Formunu doldurarak davalı sigorta şirketine başvurduğu için işsizlik tazminatına başvurma hakkını elde edemediği gerekçesiyle davacının talebi reddedildi. 6502 sayılı Yasa'nın 73/2. maddesi gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığı kararı verildi. Kanun maddeleri TTK 1408, Gelir Koruma Sigorta Poliçesi özel şartları 5.3.2.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 26.09.2019 tarih ve 2016/524 E. - 2019/572 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 11.02.2013-11.02.2014 vadeli 3463024 sayılı Gelir Koruma Sigorta Poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, müvekkilinin 108.-TL olarak her ay davalıya ödeme yaptığını, prim borcu kalmadığını, Praktiker Yapı Marketleri A.Ş.'de çalışan müvekkilinin 18.07.2013 tarihinde iş akdinin feshedildiğini ve işsiz kaldığını, davalı şirkete başvuru yaptıklarında ise bu durumun poliçe özel ve genel şartlarında teminat kapsamı dışında olduğunun iddia edildiğini, müvekkilinin en son maaşının 5.500-TL (brüt) olduğunu beyanla, 18.000,00 TL'nin 25.07.2013 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davada rizikonun gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti amacıyla davacı tarafından açılmış işe iade davası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, işe iade davasının mevcut olması durumunda bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava şartlarının gerçekleşmediğini, zira davacı tarafından sözleşmede belirtilen 30 günlük bekleme süresine uyulmadan müvekkili şirkete başvurulduğunu, esasa ilişkin olarak davacının iş akdinin İş Kanun'u doğrultusunda geçerli nedenle feshedildiğini, geçerli nedenle fesih halinin sigorta sözleşmesi kapsamının dışında bulunduğunu, gelir koruma sigortasının sigortalı tarafından bilinen veya bilinmesi gereken nedenlere bağlı işsizlik durumunu kapsamadığını, dava konusu sözleşmede teminat dışı kalan hallerin müvekkili tarafından açıkça belirtildiğini, müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşmenin hazırlanması sırasındaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bunun dışında müvekkili şirketin herhangi bir araştırma yükümlülüğü bulunmadığını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde müterafik kusur durumunun incelenmesi gerektiğini, davacının faiz başlangıç taleplerinin hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının "Pazarlama İletişimi Uzmanı" olduğu, davacının işvereni olan şirketin ekonomik buhran yaşadığı, zarar eden mağazalarının kapatılmasının zorunlu olduğu, zararların telafi edilebilecek düzeylerin çok üzerinde bulunduğu, Türkiye'deki 9 mağazasını kapatarak ülkeden çıkacağı, iflas erteleme isteminde bulunulduğu haberlerinin 12.02.2013 tarihinde "www.ntv.com.tr." "www.sabah.com.tr." isimli internet sitelerinde yayımlandığı, davacının çalıştığı Praktiker isimli şirketteki pozisyonuna göre, poliçe tanzim tarihi itibari ile işveren şirketin durumunu ve kendisinin işsiz kalacağını bilebilecek durumda olduğu, bu hususun poliçe düzenlenmesi sırasında davalı sigorta şirketinden saklandığının dosya kapsamı ile anlaşıldığı, bu halin Poliçe Özel Şartlarının 5.3.2. d. maddesi gereğince teminat dışında kaldığı, poliçe üzerinde de belirtildiği üzere Gelir Koruma Sigorta Poliçesi ile birlikte verilen gelir koruma sigortası özel şartlarda bulunan hükümlere istinaden düzenlendiği ve imzalatıldığı, bilgilendirme formunun sigortalıya verildiği ve imzalatıldığı, Gelir Koruma Sigortası Özel Şartları'nın 2/f maddesine göre davacının işsizlik tazminatına başvurabilmesi için 30 günlük bekleme süresi olduğu ancak davacının iş akdinin fesih tarihinden 1 gün sonra 18/07/2013 tarihinde İşsizlik Talep Başvuru Formunu doldurmak suretiyle davalı sigorta şirketine başvurduğu, dolayısıyla Gelir Koruma Sigortası Özel Şartları'nın 2/f maddesine göre işsizlik tazminatına başvurma hakkını elde edemediği, TTK 1408. maddesi ile Gelir Koruma Sigorta Poliçesi özel şartları 5.3.2 maddesi gereği, sigortadan faydalanan kimsenin rizikonun gerçekleşmiş olduğunu bilmesi halinde sigortalanan menfaatinin ortadan kalktığı, dolayısıyla sigortanın geçersiz hale geldiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 6502 sayılı Yasa'nın 73/2. maddesi gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.